Suçlu kim? Kayserispor Haberleri
Hakan Çiftci
Gündem biranda değişti…
Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, maçın orta hakemi Halil Umut Meler’e yumruk atınca, ortalık biranda karıştı.
Ağzı olan konuştu, konuşamayan da başkalarının fikirleri üzerinden yorum yaptı.
Ne çok severmişiz yorum yapmayı, tartışmayı…
Olayı savunanlar da var, eleştirenler de, bir de tarafsız kalıp hava koklayanlar…
Bu her zaman böyle olmuştur.
***
Olayın sonuna bakarsanız tek suçlu bulursunuz.
Ama, adalet suçluyu bulmak değil de masumiyeti aramak kaidesiyle bakarsanız, farklı boyut kazandırırsınız.
Olayın başına, bir de sonuna bakmak gerekiyor.
Her ne konu olursa olsun tek taraflı bakmak yanıltabilir.
Şiddet ve saldırı asla kabul edilemez.
***
Şiddetin her türlüsüne karşıyız.
Ama, insanın canı yanıyor, kendini kaybedebiliyor.
Bu, yapılan çirkin saldırıyı savunmak anlamı taşımasın, üzerini çizmek de fayda var.
Ama tahrik noktasını da düşünmek gerekiyor.
Hakemlere yapılan bu çirkin saldırıyı biz de kınıyoruz.
***
Ama, sözüm meclisten dışarı Anadolu Kulüplerini kıyım kıyım kıyarak haklarının yenilmesinde emeği olanlara ne demeli?
Bunlar da Anadolu kulüplerine saldırı değil mi?
Son birkaç ayda Türk hakemleri çok konuşmaya, tartışılmaya başlandı.
Kayseri’de son oynanan Kayserispor – Pendikspor maçında penaltımız verilmedi, Adana Demirspor maçında da hakeza, birçok pozisyonda hakem taktir haklarını rakipten yana kullanmıştı. (Hatırlatmak istedim)
***
Herkes spor yorumcusu oldu.
Maç bitimlerinde eline mikrofonu alan, hakemlere verip veriştirenler bu işin asıl sorumlusu değil mi?
Hakemleri her hafta linç ediliyordu bu yorumcular…
Hakemlerin de haklı olduğu yerler var.
Eleştiri yapanların da aynı şekilde haklı olduğu yerler var.
Ama, bu hakemleri hedef gösterip, sürekli özellikle sosyal medya üzerinden insanların önüne atmak da en az bu saldırı kadar iğrenç.
Daha iğrenci de hakemleri asıp kesen, toplumda infial oluşturanların bir kısmı şimdi de hakemleri savunuyor.
***
Böyle bir omurgasızlık karşısında insan diyecek bir şey bulamıyor.
Hakemlere çete diyenler, şimdi saldırıyı kınıyor.
Ama kendileri sanki sütten çıkma ak kaşık.
Yok öyle, işine geldiği gibi yorum yapmayın, medya unutmaz, arşiv unutmaz.
***
Bu olay tüm Türkiye’ye ders olmalı.
Kulüp Başkanları ya da yöneticiler maç bitiminde sahaya inmemeli.
Elini kolunu sallayarak hakemlere sözlü ya da fiili saldırıda bulunamamalı.
Başkan başkanlığını yapsın, futbolcu futbolculuğunu, hakem de hakemliğini.
Ama, göreceksiniz, hiçbir şey değişmeyecek.
***
Birde olaya şu açıdan bakalım.
Halil Umut Meler ya da herhangi bir hakem, Türkiye’nin en popüler sektörü olan futbolda ekmeğini kazanıyor.
Dayak diyor, bu hakemlerimiz Uluslararası arenada da Ülkemizi temsil ediyor.
Belki, burada verdikleri kararları, yurtdışında veremiyor, bu başka bir konu.
Ama, bu insanların da çocukları var.
***
Düşünsenize, arkadaşları hakem çocuklarıyla alay ettiklerini...
İçimizdeki bu fanatizmin negatif yönlerinin zararını masum çocuklar da çekebiliyor.
O çocuk yıllarca sürekli babasının dayak yemesini unutamayacak.
Google’a Halil Umut Meler yazınca hep babasının dayak yediği görüntülerle karşılaşacak.
Dayak yiyen hakem de özgüvenini yitirecek ve bu saldırıyı hep hafızasında tutacak.
***
Meler burada sadece bir örnek, iki hafta önce Artvin Hopaspor - İnegöl Kafkasspor maçının hakemi dayak yedi.
Bilen var mı?
İllaki bu hakemin Süper Lig yönetmesi mi lazım?
Neden kimsenin sesi çıkmadı?
TFF neden tepki göstermedi?
Neden Ligler ertelenmedi?
***
Sürekli güçlünün yanında olmayı, popülizmi bırakalım.
Kendi fikrimizle yorum yapalım.
Halil Umut Meler’e ve tüm Hakem camiasına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Son olarak bu olayı Ankaragücü ve taraftarına mal etmeyelim.
Kim hata işliyorsa sorumlusu da o olsun.
Yıllar önce Kayserispor – Çaykur Rizespor maçında yönetimler arasında kavga oldu, cezasını Kayserispor çekmişti.
8 maç ceza almıştık, her koyun kendi bacağından asılmalı.