Hakan Çiftci

Ruhunu ortaya koymayan her kim olursa yol verin gitsin.

Hakan Çiftci

Bu günkü konumuz; Manuel Fernandes!
Evet, bu günkü konumuz; Manuel Fernandes!
Halbuki ne ümitlerle transfer etmiştik Portekizli yıldızı.
İlk geldiği zaman heyecanlanmayan kalmamıştı!
Transfer duyulduğu zaman ‘Yok canım, daha neler’ diyenler de olmuştu.
Diğer taraftan, bir takım seyirciler, bu transferin yanlış olduğunu savunmuştu. 
Fernandes’i, isteyenler geçmişine, istemeyenler de disiplinsiz hareketlerine bakıpta yorum yapmıştı. 
Zaman, seyrek de olsa Manuel Fernandes’in takıma katkı sağlayamayacağını savunanları haklı çıkardı.
Belki de, herkes yanıldı!
Şu an bile erken yorum yapmış olabiliriz. 
Herkes derken, Manuel Fernandes’in kalitesini tartışmaya gerek yok!
Bir dönem Beşiktaş’ta da forma giyen yıldız oyuncu, Rusya macerasının ardından Kayseri’ye geldi.
Beşiktaş’tayken, futbolundan çok gece hayatı, disiplinsiz hareketleri ve agresifliği ile ön plana çıkmıştı.
Bu büyük yetenek, 6 yıl sonra Türkiye’ye döndü ve herkes Fernandes’ten büyük beklentiler içerisine girdi.
Gerek antrenmanlarda, gerekse de maçlarda bir şeyler yapmaya çalıştı, ama yaşının ilerlemiş olması ve uyum süreci yıldız futbolcuyu gardı düşük, etkisiz bir hale büründürdü.
Manuel Fernandes, takıma döndürülemez miydi?
Tabii ki de döndürülebilirdi!
Beşiktaş’ta oynadığı dönem takımın başında yine Samet Aybaba vardı.
Onun dilinden en iyi anlayan da oydu.
Fakat, doku uyuşmazlığı oldu ve şu ana kadar ne yazık ki, Fernandes’ten beklenen patlamayı göremedik.
Bir kaç maçta, fena da oynamadı aslında, ama yine de beklenen Fernandes, bu değildi.
Güçsüzdü, koşmuyordu ve kendisine tahammül edilememişti. 
Evet, Fernandes eski günlerine döndürülebilir miydi, sorusuna gelince, Portekizli, Samet Aybaba’nın, beklentilerine olumlu cevap veremedi. 
Aybaba, Fernandes’i kazanmak için elinden geleni yaptı, ama yıldız futbolcu yedek kalmayı, oyundan çıkarılmayı hazmedemedi. 
Çünkü; güçsüzdü, arkadaşları canla başla koşarken, onun mecali kalmıyordu ve sahada resmen yürüyordu.
Burada suçlu yok, ne Samet Aybaba’ya ne de onu transfer edene bir şey demek mümkün değil!
Manuel Fernandes, daha çok çalışmalıydı, daha çok mücadele etmeliydi.
Konyaspor maçında oynatılmaması yıldız oyuncuyu epeyce bir üzmüş olsa gerek ki, ardından gelen Gençlerbirliği maçında da yanılmıyorsam, sakatım bahanesiyle oynamadı.
Dün de Beşiktaş maçında kadroya alınmadı.
Burada Samet hocaya neden bu adamı oynatmadın ya da neden kazanmadın sorusunu sormak elzem.
Ama, Samet hoca, yukarıda da belirttiğim gibi Fernandes’te ısrar etti, ama beklediği refleksi göremedi.
Hasılı kelam, içini, dışını bilmeden, neden oynamıyor ya da oynatılmıyor dememek lazım.
Fernandes, eğer oynayacağım diyorsa, daha çok çalışmalı, sabırlı olmalı ve oynatılmadığı zaman da küsmemeli.
Oyuncuların küsmek gibi bir lüksü yok.
Paralarını almaya gelince hiçte isteksiz değiller. 
Ruhunu ortaya koymayan her kim olursa yol verin gitsin.
Bizim gençlerimiz, ruhsuz oynayan yıldızlardan çok daha değerli.
Bunların da yanı sıra, geçtiğimiz hafta içi de belirttim asıl mesele, Kayserispor’un transfer tahtasının açılıp, açılmaması olsa gerek!
Yineliyorum, bizim kadromuz gayet iyi, hazır olmayan ve tamamlayıcı oyuncuları düşünülmeyen kadro mühendisliği yapılmamasının faturasını ödüyoruz.
Bunlara hakem hataları, VAR kararları, koronavirüs vakaları, şanssız sakatlıklarını da eklemek mümkün.
Her şeyi de geçelim, şu anki fotoğrafı yıllardır görüyoruz, hiç mi ders çıkarılmadı?
Doldur boşalt transfer politikasından vazgeçmeli, elimizdeki oyuncuları değerlendirmeli ve özümüze yani gençlerimize yönelmeliyiz.
Evet, bu günlükte bu kadar, yarın da Beşiktaş maçının detaylarıyla alakalı yazacağımız belirterek, hoşça kalın, Allah’a emanet olun.


 

Yazarın Diğer Yazıları