Hakan Çiftci

ORTAK AKLI BULALIM, YOKSA…

Hakan Çiftci

KAYSERİSPOR, bu sezon çalkantılı günler yaşıyor, ortada kötü bir gidişat var!
Bu başarısızlıkta tek yetkili Bayram Bektaş gösteriliyor.
Sonuca bakarsak öyle; ama başına da bakmak gerekmiyor mu?
Burada suçlu ya da haklı aramaktan ziyade, sorunu çözmek için hamleler gerekiyor.
Tamam, hocanın anlamsız inadı söz konusu, ama sorun sadece hocada mı? 
Futbolcularda, Sportif Direktörde ve teknik heyette hiç mi sıkıntı yok?
İşi, geniş açıdan değerlendirdiğimiz zaman, hocanın yanlışları gün gibi ortada, ama Bayram Bektaş’ı uyaran, yönlendiren, yanlışlarını söyleyen yok mu?
Eğer yoksa, durum zaten içler acısı..
Bunu da sorgulamak lazım!
Şu an hoca gitmeyecek, ondan dolayı ne yapabiliriz onun fikir jimnastiğini yapalım.
Sonuçta, Sapunaru olayında hatasından dönen bir hoca var. 
Bu sezona iyi başlayan, ama ardından bir ileri, bir geri giden bir grafik söz konusu!
Hoca, başarılı da diyemeyiz, başarısız da!
Sadece, istikrarsızlık söz konusu!
Sonuçta oynanmayan 35 hafta daha var, sadece gidişat umut vermiyor.
Böyle hatalar devam ederse, takım büyük zarar görür.
Zaten, herkesin tepkisi de bu yönde… 
Birde hocanın anlamsız taktik anlayışını ekleyebiliriz. 
Hocanın istifa etmemesinden kaynaklanan durum itibariyle; kendisine yön vermek, ortak akılı bulmak fikriyle ne yapılabilir?
Hocayı göndermek, sorunun kısa vadede çözümlenmesi anlamı taşıyor.
Geçtiğimiz sezon bunu fazlasıyla yaptık, sonuç; kocaman bir sıfır!
Hoca gitti, başkası geldi, o havayla Çaykur Rize maçını yendik, e, bütün sorunlar bitecek mi?
Tabiki de hayır!
Yine başa döneceğiz, ondan dolayı Bülent Bölükbaşı, devreye girmeli.
Bölükbaşı, futbolculuk günlerinde olduğu gibi topa girmeli, sorumluluk almalı, başarısızlığın devamında ise, hoca ile birlikte kendi de gitmeli!
Her daim diyorum, ben kimsenin gitmesini istemiyorum, hep birlik ve beraberlikten yana olduğumu söylüyorum.
Şu an 5 maç oynadık, 2’sini kazandık, 3’ünü de kaybettik.
Oynadığımız futbol tat vermedi, geleceğe dair sıkıntılar ve umutsuzluk mevcut.
Burada bir dokunuş lazım değil mi?
Evet, bu dokunuş ne olmalı, bunu bulalım!
Üzüm yemekse niyetimiz, bağcıyı dövmekle olmuyor; geçtiğimiz sezon rekora imza attık.
En çok değişen yönetim, en çok değişen teknik heyet, en çok yapılan transferi yaptık, e ne oldu, küme düştük.
Yani, çok fazla uzatmadan, anı değerlendirelim, birlik olalım.
Ufak dokunuşlarla, ortak yolu bulalım ve Kayserisporumuzu yaban ellere atmayalım.
Geçtiğimiz sezon bu takım, 5. Hafta itibariyle 3 puanla yerlerde geziyordu.
Şu an ise, 2 galibiyetimiz var, sonuçlar iç açıcı değil, ama sonuçta 6 puanımız var.
Şu an ligin henüz başı, çok fazla yaygara kopartmak yerine, birlik olalım. 
Hocaya burada büyük iş düşüyor.
Kendisi eleştiren, eleştirmeyen herkesle bir araya gelip kendini ifade etmesi gerekiyor.
Eleştirilere kulak vererek, doğruyu bulmalı ve forma adaleti sağlamalı. 
İletişim sorunu yaşandığından dolayı, problemler kendiliğinden büyüyor. 
Hoca, basın mensuplarıyla tesisler ya da dışarıda çay içse, fikir alsa, tanışsa, danışsa eminim, kendisine sempati artar.
Bayram Hoca, “Arkadaşlar, şöyle projelerimiz var, şu maçta bunu yapmak istedik olmadı, şu futbolcunun durumu böyle’ vb. bilgiler vermeli.”
Uzun lafın kısası kısa vadede hoca gelse bile takımı tanıyorum diyene kadar 1 ay geçer.
Hoca gitmediğine göre, anı değerlendirelim, en az bir hafta daha hocaya şans tanıyalım…
Futbolcuların isteksizliği de giderilmeli.
Sonuç olarak, suç, hiçbir zaman tek kişide olmaz; hocanın ve sportif direktörün burada sorumluluk alması şart...

Yazarın Diğer Yazıları