İşler yolunda gidiyor, ama...

Hatayspor maçı sonrasındaki oluşan sevgi yumağı, bizim ligde kalacağımızın en büyük göstergesi oldu.

Futbolda hocadan ziyade, futbolcuları ayağa kaldıran dokunuşlar çok daha önemli.

Bu şov oyununda moral ve motivasyon kadar önemli bir gerçek yok.

Yönetim, para konusunda şu ana kadar son 8 yıldaki en başarılı konumda.

Uğur ve Alper hoca konusunda da zaten iki hafta önce ‘Hocalarımızın arkasındayız’ açıklaması tüm şehir tarafından olumlu karşılanmıştı.

İşler yolunda gidiyor…

***

Bu hafta sonu yine zorlu bir maç bizi bekliyor.

Şampiyonluğun güçlü adaylarından Galatasaray ile karşı karşıya geleceğiz.

Bizim için de onlar için de çok zorlu bir maç olacak.

Önce Ç.Rizespor, ardından da Hatayspor maçlarından alınan galibiyetler bizi ayağa kaldırdı.

Bu hava ile inanın Galatasaray engelini de kayıpsız aşabiliriz.

***

Dün de üzerine basa basa söyledim, yakalanan bu tılsımı bozmak, en büyük gaflet olur.

Başkan Berna Gözbaşı’nın, bu hafta sonu hoca konusunda kararımızı vereceğiz açıklamasının ardı gelmeli.

‘Uğur ve Alper hoca ile devam ediyorum’ şeklinde açıklamada bulunmalı.

İş hayatında başarılı olan bu ismin, yanlış bir karar vermeyip, dengelerle oynayacağını düşünmüyorum.

Kayserispor başarılı olursa, kendisi de tarihe geçer.

Şu ana kadar yaptıklarından dolayı kendisini kutlamak gerekiyor, iyi bir karar verdi, arkasında da duracağından şüphem yok.

Uğur ve Alper hocaya güvenildi ve başarılı olundu.

***

Takım kötü giderse, yeni bir hoca gelsin, ama şu an için öyle bir ortam yok.

Kayseri’nin yetiştirdiği bu değerlere güvendik ve yüzümüzü kara çıkarmadılar.

Dün de Demet Öztürk ablanın dediği gibi ‘Başka kuş’ aramaya gerek yok.

Eğer, olur ya durup dururken yeni bir teknik direktör gelirse, yönetim kendi ayağına sıkar.

Bu sinerjiyi bozmak, yukarıda da belirttiğim gibi büyük bir hata olur.

Allah korusun, Kayserispor da küme düşerse, bunun altından kimse kalkamaz.

***

Artık, yeni bir hoca konusunu bir köşeye bırakmalı ve tamamenGalatasaray maçına odaklanmalıyız.

Ligin ilk yarısında İstanbul’dan 1 puanla dönmüş ve muhteşem bir futbol ortaya koymuştuk.

Rakibimiz son iki haftada toplamda 5 puan kayla darbe aldı.

Biz önce kendimize, ardından da rakibimize bakmalıyız.

Defans kurgusu çok güçlü bir takımız.

Orta alanda çok fazla bir varlığımız yok, ama kontratak futbolunu çok iyi oynuyoruz.

Özellikle Muhar ve Attamah’ın uyumu, orta alandan topu çabuk çıkarıp, sonuca gitme yolunda büyük ilerleme kaydettik.

Gustova, son iki maçta da yoktu.

Attamah, gerçekten de çok iyi bir performans sergiledi ve Brezilyalı’nın yokluğunu hissettirmedi, hatta daha etkili oynadı.

İyi bir kadromuz var, Denis Alibec’in yokluğunda takım halinde savaşarak, artık gol atabiliyoruz.

İlhan Parlak, son iki maçta da adeta küllerinden doğdu ve büyük sorumluluk- alarak, takımı sırtlıyor.

Mevkisinde oynayan bir İlhan’ın neler yaptığını görünce, ‘Ah Bayram, ah Aybaba, ah Petrescu’ demeden de geçemiyorum.

Miraç Kandilimiz mübarek olsun. Tüm İslam Alemine hayır getirsin, diyerek yazıma son veriyorum,Allah’a emanet olun.