Hakan Çiftci

Hesabı kim ödeyecek?

Hakan Çiftci

Konu başlığından da anlaşılacağı gibi Kayserispor’da teknik direktör Hikmet Karaman, geçtiğimiz haftalarda yönetimden transfer istemişti.

Neydi o transfer?

Karaman, “Bir tane adam gibi adam istiyorum. Onu alsınlar sonra bize hesabını sorsunlar” şeklinde iddialı bir açıklamada bulunmuştu.

Ucu açık bir açıklamaydı.

Karaman geldiği zaman, belli eksikleri görmüştü ve sonuna kadar haklıydı.

Ali Naibi’nin yaptığı transferlerle yönetim büyük beklenti içerisindeydi, ama Altay maçı bize çok iyi ders verdi.

Sezon öncesi planlamanın olmadığını gördük.

Ardından da teknik direktör değişikliği ve takviyeler geldi.

Az da olsa çıkışa geçtik ve beklentiler yükseldi.

***

Karaman, takımda alternatif golcü ve defans oyuncusunun olmadığı tespit etmişti.

Karaman’ın isteği doğrultusunda Mame Thiam forvete alınmıştı ve Steven Caulker dillendirilmişti.

Takımda sağ bek ve sol bekte eksiklikler söz konusuydu.

Sağ bekte Ramazan, fena değil, ama yedeği Onur’un son derece yetersizliğini gördük.

Hatta ön liberoda da ciddi eksikliği vardı.

Gustavo Campanharo’nun lisansının çıkması ile bu eksiklik giderildi, inşallah en kısa süsere döner.

Ama, hoca Steven Caulker transferine yoğunlaşmıştı.

Başkana söyledi, Berna hanım da gecesini gündüzüne kattı, Caulker için Ali Koç ile el sıkıştı, fakat İngiliz oyuncu gelmemek, daha fazlasını istemek adına sürekli işi yokuşa verdi.

Steven Caulker ha geldi, ha gelecekti derken, transfer sezonu sona erdi.

Sonuç itibariyle İngiliz defans Gaziantep’e gitti.

Yani, Hikmet Karaman’ın bu isteği yerine getirilemedi.

Burada yönetime diyeceğimiz hiçbir şey yok, ama alternatifi tercih edilebilirdi.

***

Şimdi asıl meseleye gelelim.

Hesabı kim ödeyecek?

Teknik direktör Hikmet Karaman’ın, “Bir tane adam gibi adam istiyorum. Onu alsınlar sonra bize hesabını sorsunlar” yaptığı açıklama neyi ifade ediyor?

Steven Caulker alınsaydı, tüm başarı ya da başarısızlık Hikmet Karaman’a sorulacaktı.

Dolayısıyla o oyuncu alınamadı, şimdi üzerine bastırarak, sormak lazım geldi, hesabı kim ödeyecek?

Steven Caulker alınsaydı, hedef ne olacaktı?

Hocanın, Allah korusun olası bir başarısızlık durumunda bahanesi mi oluştu?

Mesele Steven Caulker’ı almak değil, mesele elindeki malzemeyi iyi kullanmakta!

Hikmet Karaman, sonra demesin, ‘Bu transferleri ben yapmadım, Steven Caulker’ı alamadık” şeklinde, bahanelere sığınmasın.

***

Sportif Direktör Ali Naibi’nin buradaki pozisyonu ne?

Steven Caulker için nasıl bir yol haritası izledi?

Neden Caulker’ı ikna edemedi?

Ya da biraz önce bahsettiğim gibi neden Caulker olmayınca alternatifine bakılmadı?

Hesabı Karaman ödemeye niyetli iken, şimdi oklar (Başarısızlık durumunda) Ali Naibi’ye mi kesilecek?

Lig başlamadan önce Naibi hakkında iyi bir yol haritası izliyor, ama bu kadar sirkülasyonun normal olmadığı yazmış ve eleştirmemiştim.

Ardından da Onur Bulut, Ali Karimi, Mustafa Pektemek ve gönderilemeyen oyuncuların fazla olmasından dolayı eleştirmeye başlamıştım.

Naibi, plansız bir transfer politikası izledi ne yazık ki?

Başkan Berna Gözbaşı, transferde tüm yetkiyi Naibi’ye verdi.

Ama, kontrollü bir anlayış vardı.

Transfer işi, çok riskli, iyi araştırmak, takımın hem ekonomik, hem de yapısına uygun oyuncular almanız gerekiyor.

Oyuncu, bir önceki sezon kaç maç oynadı?

Takımında uyumu nasıldı?

Sakat mı, problemli mi?

Bu tarz soruları araştırmadan alırsanız, belki önce günü kurtarırsınız, ama iyi analiz etmez, sırf adam almak için transfer yaparsanız, ilerleyen zamanlarda başınıza çorap örersiniz.

Macid Husseini şu an sakat, Allah korusun Uğur Demirok da  sakatlanırsa ya da ceza alırsa, yine Attamah’ı mı defansa çekeceğiz merak etmiyor değilim.

Defansta Caulker çok iyi olurdu, ama bizim daha farklı sorunlarımız var.

***

Lafı çok uzattım, hesabı kim ödeyecek, ben merak ediyorum?

Ayrıca, kötü oyuncular da alınmadı, fakat plansız, programsız ve alternatifi düşünmeyen bir oyuncu grubu oluşturuldu.

Hedef nedir, onu da yönetim olarak bir basın toplantısıyla açıklamak gerekiyor zannımca.

Basın demişken, basın sözcüsünün olmadığını da bir kez daha belirtmeden geçemeyeceğim.

Yazarın Diğer Yazıları