Hakan Çiftci

Hedefi belirleyelim mi?

Hakan Çiftci

Şu an için tek düşünce Trabzonspor maçı olmadı.

Geçtiğimiz hafta sonu gördük ki, takım rehavete girmiş, yorulmuş ve gerekli hamleler yapılmamış.

3 günde bir maç oynamanın dezavantajını çektik!

Kazandığımız maça sevinemeden, bakti ki, diğer maç gelmiş!

Galatasaray maçının ardından ne yapılabilirdi, bugün de bunlardan bahsedelim.

Konsantrasyon sorununun olacağını belirtmiştim, burada yönetim ve teknik heyetin üzerine büyük iş düşüyordu.

Ne de olsa Galatasaray’ı yendik, Giresunspor engelini güle oynaya aşarız gibi bir havaya girdik, az kalsın farklı bir yenilgisyel karşılaşabilirdik!

Öncelikle son iki yazımda da belirttiğim gibiayaklarımızın yere sağlam basmadığını görmek lazım.

Temkinli davranıyoruz deniliyor; fakat Giresunspor karşısında oynanan futbol, bu açıklamayı yalanlıyor.

Lung olmasaydı, 5’lik olurduk!

Dün zaten bunu belirttim, yinelemekte fayda görüyorum.

***

Evet, Galatasaray gibi bir takımı 3-0 mağlup ettikten sonra ne yapılabilirdi, onu da yazalım.

Sadece, rotasyon!

Evet, yanlış duymadınız, birkaç hamle ile rotasyon yapılsaydı, Giresunspordeplasmanından da 3 puanla dönebilirdik.

Sahada Lung ve İbrahim dışında ayakta duran göremedik.

Takım yorgun ve rehavete girmiş!

Sabaha kadar da oynasaydık, kazanamazdık, beraberlik çok iyi başarı, tabii ki oynanan oyuna göre!

Dün de dedim, eğer hoca rotasyon yapmış olsaydı ve ardından da puan kaybı yaşanmış olsaydı, o zaman da denilecekti ki, ‘Galip gelen kadro bozuluyor mu?’ diye.

Nasrettin hoca misali, olaya nereden bakarsanız bakın, eleştiri bu işin merkezinde var.

Yeter ki, yapıcı olsun bu eleştiriler, moral verelim, ama eksikleri de anlatmaktan çekinmeyelim.

***

Şu futbolcu neden oynadı, bu neden oynamıyor gibi kavramları bir yana bırakmalıyız.

Futbolcunun sakatlık ve hazır olup olmadığını hocadan daha iyi bilmediğimiz için bu noktada susmayı tercih etmek elzem.

Hoca maç kazandırınca göklere çıkarmak ne kadar hata ise, kaybedince de yerin dibine sokmak bir o kadar hata!

Ortayı, yani vasatı bulmamız gerekiyor.

***

Hedefimiz ne?

Öncelikle yönetimin hedefi belirlemesi gerekiyor.

İlk 10 mu, Avrupa kupaları mı, düşmemeye oynayan takım mı, yoksa şansa kadere önümüze ne çıkarsa mı?

Yani, belirli bir hedefimiz var mı, yok mu, öncelikle onu belirlemek gerekiyor.

Bu kadar iyi transfer oldu, düşmemeye oynamak, büyük hata olur!

***

Rehavete giren takıma ne yapılabilir?

Futbolcuların yorgunluğunu kısa zamanda nasıl giderebiliriz?

Evet halledilmesi gereken bir dünya mesele var.

İlacımız da zaman ve çok çalışmak.

Hocanın yapacağı hamleleri sabırla beklemek gerekiyor.

Yönetim, teknik heyet ve futbolcuları yüreklendirmek gerekiyor.

***

Giresunspor maçından alınan 1 puanın önemini dün belirtmiştim.

Bu lig uzun ve yorucu bir maraton, inişler de olacak, çıkışlar da!

Ama, kör topal hedefsiz, birkaç oyuncunun ayağına bakarak, olmaz bu işler!

***

Teknik direktör Hikmet Karaman, her zaman diken üstünde!

Allah korusun seri yenilgilerle bir anda eleştirilerin merkezine düşer ve istifası istenebilir.

Ama, şu an itibariyle bir istikrar görünüyor.

Takım, Hikmet Karaman’ın gelmesiyle birlikte hiç kimsenin ummadığı bir çıkış yakalandı.

11 sezon sonra Başakşehir’i mağlup etmek, ardından ikinci bir İstanbul takımı olan Kasımpaşa’yı evine puansız göndermek kolay işler değil.

Hatayspor maçı da en az Altay maçı kadar zor oldu ve iki önemli karşılaşmadan da puansız ayrıldık.

Ama, moral bozmadık ve kenetlenerek, 47 yıllık Galatasaray hasretine son verdik.

Bu da en az Başakşehir ve Kasımpaşa maçları kadar zor işlerdi.

Yani ilk 7 haftalık süreçte 3 İstanbul takımına karşı aslanlar gibi top oynadık ve hanemize 9 puan kazandırdık.

Günü birlik düşünmemeli, ilk 7 haftada 11 puanı nasıl kazandık, bunun keyfini sürmeliyiz.

***

İşin eksisine değil de, artısına bakmak gerekiyor, pozitif düşünelim.

Bu yazımda hem eleştiri var, hem takdir var, hem de neler yapmamız gerektiği yönünde bir takım öngörüler var!

Sabırlı olalım, yönetime, teknik heyete ve futbolculara sahip çıkalım.

Yazarın Diğer Yazıları