BİR BAKMIŞSINIZ KAYSERİSPOR…

Süper Lig’de sezonun ikinci haftası tamamlandı.

Şu ana kadar puan kaybetmeyen Galatasaray ve Alanyaspor kaldı.

İlk hafta beraberliğin çıkmadığı maçlarda ikinci hafta da yine birbirinden zorlu mücadeleler oynandı.

İkinci hafta, ilk haftanın aksine beraberliklerle dolu geçti.

Yeni Malatyaspor, Göztepe ile 1-1, Gençlerbirliği, Konyaspor ile 0-0, Denizlispor, Trabzonspor ile 0-0, Beşiktaş, Antalyaspor ile 1-1, Gaziantep FK, Karagümrük ile 2-2 ve son olarak Fenerbahçe, ligin yeni takımı Hatayspor ile golsüz berabere kaldı.

Alanyaspor, Kayserispor’u 2-0, Kasımpaşa, Çaykur Rizespor’u 2-0, Galatasaray da yine Başakşehir’i 2-0’lık skor ile mağlup etti.

Bu da gösteriyor ki, takımlar lige hazır değil ve motive olamıyor.

Bunun en büyük etkisi de taraftarların maçlara girememesinden kaynaklaıyor.

Berna Gözbaşı’nın dediği gibi önce kontrollü olarak Localardan, ardından da stadın kapasitesine göre 5-6 koltuk arayla taraftarın maça girmesiyle mümkün.

Gol oluyor, futbolcular bile tam olarak sevinemiyor.

Bir de VAR çıktı, gol sevinci kursağınızda kalıyor…

Ligin boyu epey bir uzun, ama tedbirleri şimdiden alan ve en kısa zamanda uyum sağlayan takımlar; ilerleyen haftalarda rahat eder, bu hep böyle olmuştur.

Bu sezon 21 takımın mücadele edeceği Süper Lig’de, Hes Kablo Kayserispor, kendisi gibi geçtiğimiz haftayı mağlup tamamlayan Büyükşehir Belediye Erzurumspor ile maç yapacak.

Böylesi maçlarda kazanılan puanlar  sezon sonunda sizi yukarılarda bitirmezine ya da mumla arayacağımız

Kümeden düşmenize sebep olabilir.

Önce Erzurumspor’u; ardından da Ankaragücü’nü yenersek, 9 puana ulaşır bir anda kendimizi yukarılarda bulabiliriz.

Hedefiniz daha farklı olur, kasa dolar, borçlar kolay ödenir ve futbolculara maaşlarını zamanında ödeyerek, hava yakalarız.

Hedef; öncelikle kümede kalmak olmalı; Erzurumspor’un da hedefinin farklı olduğunu düşünmüyorum.

Bayram Bektaş hoca ilk hafta ‘Haddimizi bildik’ dedi ve Kasımpaşa’yı evine puansız gönderdik.

Dün Büyükşehir Belediye Erzurumspor’un durumundan bahsetmiştim.

Böylesi maçlar 6 puanlık diye tabir ettiğimiz müsabakalar.

Hem rakibinizi durdurur, hem de 3 puanı hanenize yazdırarak, moral kazanır, ardından da kasanızı doldurursunuz.

Sezon başında takımların bir çoğu hazır değil, bizim de Kayserispor olarak durumumuz farklı değil, ama avantajımız var.

Bu avantaj da geçtiğimiz sezon ki iskelet kadromuzun durması,  gidenler oldu, ama bir çok da takviye yapıldı.

Takımlar, kendine gelene kadar en az 6-7 hafta geçer.

Bu süreçte ne kadar puan ya da puanlar toplarsanız büyük kardasınız.

Bu hafta iki takım açısından da zorlu bir mücadele olacak.

Rakibimiz, sezona deplasmanda Ankaragücü’nü 2-1 mağlup ederek başladı ve geçtiğimiz hafta da evinde Sivasspor’a 2-1 yenildi.

Her iki maçta da hem çok pozisyona girdi, hem de pozisyon verdi.

Açık oynayan, bol pozisyonlu bir maç bizi bekliyor diyebiliriz.

Biz de malum zor şartlarda Kasımpaşa’yı 1-0 mağlup etmiş; ardından da Alanyaspor deplasmanından 2-0 mağlup dönmüştük.

Denk takımların maçı olacak.

Bizim avantajımız, kendi evimizde oynamak olacak.

Taraftarın olmadığı maçlarda evinde oynamak çok büyük bir avantaj değil, ama motivasyon açısından en azından rakip taraftar baskısına maruz kalmıyorsunuz.

Hatırlayın, geçtiğimiz sezon pandeminin başlamasıyla birlikte Kayserispor, hiç kimsenin beklemediği patlamayı gerçekleştirmiş, gerek içerde, gerekse de dışarıda galibiyetler alarak, çıkış yakalamıştı.

Kayserispor’un, eğer ki geçtiğimiz hafta ki yenilgiden ders çıkarırsa; Erzurumspor’u rahat bir şekilde mağlup eder ve 6 puana ulaşır, bir sonraki Ankaragücü maçına da moralli çıkar.

Yok, halen macera ararız, farklı kombinasyonlara girersek, yine umduğumuzu bulamayız.

Dün bu konu üzerinde epey bir yazdım, isteyen bakabilir.

Biz, moral bozmadan hareket etmemiz lazım; antrenmanlarda görüyoruz ki öyle de oluyor, yüzler gülüyor.

Her ne kadar da Alanyaspor’a yenilmiş olsak da Avrupa Kupalarında boy gösteren bir takıma yenildik, az da olsa su götürdü.

Alanya maçında hep mi olumsuz şeyler oldu, hayır!

İstediği zaman topun hakimiyetini eline alan, rakibi çözen ve pozisyon vermeyen Kayserispor’u 90 dakikalık bölümde yer yer izledik. Bunu arttırdığımız zaman başarı da kendiliğinden gelir.

Bayram Bektaş, Alanyaspor’u iyi analiz etmiş, fakat elindeki geniş kadroyu kullanıp, farklı rotasyonlara girmenin handikabıyla karşılaşmıştı.

Kolay değil, Kasımpaşa gibi bir takımı onca eksiğe rağmen 1-0 yenerek, lige galibiyetle başlamak. 

Bunun tam tersi de olabilirdi.

Dün de yazdım, hocaya saygı duymak elzem, hataları, eksikleri ve artıları illaki olacaktır.

Ders çıkarıldığı takdirde Bayram hocanın yolu açık; bu takım iddia ediyorum Avrupa Kupalarına bile gider.

Yeter ki, destek olalım, köstek olmayalım.

Kendini spor otoritesi sanan insanlara çok fazla kulak vermeyelim.

Kayserispor yenince kendinden, yenilince de topa tutan insanları konuşturmayalım, mesaj çok ince anlayan anlar.

Bu sezon takım, geçtiğimiz son 4 yıla oran çok geniş bir oyuncu yapılanmasıyla kuruldu.

Mevcut kadro korundu, önemli oyuncular gitti ve yerlerine 10 tane takviye yapıldı.

Bu kadar takviye çok fazla, ama mevcut durumda yapılacak bir şey yok.

Bir yabancı golcünün gelmesi ve sakatlığı bulunan oyuncuların iyileşmesiyle birlikte rakip takımların korkulu rüyası oluruz.

Eleştirileri yapıcı yapalım, kırıp dökersek, aynı gemide olduğumuzu unutmayalım, çünkü; olan Kayserispor’a oluyor…

Bugünlük de yazacaklarım bu kadar, son olarak yinelemek istiyorum, destek olalım, köstek olmayalım…