Hakan Çiftci

BAYRAM HOCA İNADINDAN VAZGEÇİNCE...

Hakan Çiftci

Hes Kablo Kayserispor, zorlu Başkent deplasmanından İlhan Parlak’ın attığı tek golle galip gelerek, hanesine altın değerinde üç puan kazandırdı.

Son iki haftadır yazıp çizdiğimiz tespitlerimiz sonuç verdi ve teknik direktör Bayram Bektaş, inadından vazgeçti ve kazandık, berabere de kalabilirdik, hatta mağlup da olabilirdik, ama göz göre göre lades olmadık…

Sapunaru gibi bir futbolcuyu oynatmamanın ve oynatmanın arasındaki farkı tüm Türkiye gördü.

Alanyaspor ve Erzurumspor maçlarındaki yenilgilerin baş müsebbibi olan Bayram Bektaş, Ankaragücü maçının da kahramanı oldu.

Kısaca Kasımpaşa ve Ankaragücü galibiyetlerin Bayram Bektaş’a; yenilgileri de yine ona yazmak mümkün.

Takımın kimyasıyla oynamaması gerektiğini inşallah unutmaz ve maceraya atılarak, hem kendine, hem de takıma zarar vermez. Çünkü o başarılı olunca Kayserispor da başarılı oluyor.

Geçtiğimiz sezonun iskelet kadrosunu bozmayan ve gerekli yerlere takviye yapan takımlar ilk 8 haftalık bölümde büyük avantaj sağlıyor.

Takımlar kendine gelene kadar, iskelet kadroyu bozmayanlar, hanelerine puanları dolduruyor.

Evet, deplasmanda maçı canlı izlemem hasebiyle karşılaşmayı geçte olsa kısa bir şekilde değerlendireceğim.

Çok iyi mücadele ettik.

Taşları yerlerine doğru koyduğunuz taktirde nasıl başarı geliyor, hep birlikte gördük.

Ankaragücü maçında Sapunaru’yu oynatmadığınızı farz edelim, sonuç en kötü 4-0 ile aleyhimize sonuçlanırdı.

Rakibimize göre çok daha diri ve taktiksel olarak başarılı bir maç çıkardık.

Yer yer sıkıntılı anlar yaşadık, ama gerek Lung, gerekse de Sapunaru’nun tecrübeli ve kaliteleriyle üç puanı hanemize yazdırdık.

Lopes, Kayserispor’a geldiği günden beri en iyi futbolunu oynadı, Zoran, sağ açıkta gerekeni fazlasıyla yaptı, birbirlerinin açıklarını kapattılar.

Yine Sapunaru ile Kolovetsios’un uyumu ve etkili futbolları da maçı kazanmamızda büyük etken sağladı.

Sol bekte Yasir, formayı bırakmayacağının sinyallerini vererek, maçın gizli yıldızı oldu.

Ankaragücü’nün sağ kanat ataklarını Attamah ile birlikte kapattı ve artan performansını bu maçta da sürdürdü.

Gustavo Campanharo, orta alanda yine kusursuz bir futbol oynayarak, rakibin oyun kurmasını engelledi.

Sol kanatta, çok fazla bindirme yapamadık, Pedro’nun eksikliğini fazlasıyla hissettik.

Hasan Hüseyin ve Kanga’yı neredeyse hiç göremedik, 9 kişi oynadık desem, çok fazla abartmış olmam.

Yine de ellerinden geleni yaptılar, ama takıma uyum sağlamış olsalardı, bu maçı çok daha rahat bir şekilde kazanabilirdik.

Hoca, bu maçı taktiksel ve forma adaletini sağlayarak kazandırdı, ama oyuncu değişikliklerinde çok geç kaldı, tabiki kolay değil, o atmosferde bazı şeyleri kaçırmanız mümkün.

Yaw Ackah, sonradan oyuna girdi, daha önce de dediğim gibi kumaşı güzel, ama şu an için Kayserispor’da forma şansı bulamaz diye tahmin ediyorum. İyi bir yedek olabilir.

Muğdat Çelik, maçın 79. Dakikasında Hasan Hüseyin’in yerine oyuna girdi, çok fazla bir katkı sağlayamadı, Hasan Hüseyin, çok daha erken çıkarılabilirdi. Sakat oyuncuların çokluğundan dolayı, bu sıkıntı su götürdü…

Sonuçta deplasmanda galip gelebilmek çok güzel bir başarı, bu sevinci Kayseri’ye yaşatan tüm aslan yürekli futbolcuları, teknik heyeti ve yönetimi canı yürekten kutluyorum.

Düşünsenize, sakatlıktan dolayı forma giyemeyen Pedro Henrique, Daniel Avromovski, Harrison Manzala’nun iyileşip takıma katıldığını, hatta ve hatta yeni transferler Manuel Fernandes, Aziz Behich ve Denis Alibec’in de takıma girdiğini, o zaman biz değil; rakipler korksun.

Buna Aaron Lennon ve İlpan Depe’nin de form tutup rekabet ortamının başladığını.

İnanın biran önce Sivasspor maçının gelmesini iple çekiyorum desem abartmış olmam.

Yönetim, son hamlelerde takıma büyük güç kattı.

Keşke sezon öncesinde bu eksiklikler giderilmiş olsaydı.

İnşallah, bu takviyeler kısa zamanda tutar.

Hemen bu oyunculardan performans beklemek zaten hata olduğunu gördük; zamanla uyum ve form durumlarına göre katıma katılırsa, o zaman ligin kralı oluruz.

Bu Kayserispor, bırakın küme düşmeyi, Avrupa’ya oynar.

Hoca, gerek taraftarın, gerek, biz basın mensuplarının, gerekse de dışardan yapılan eleştirilere kulak verdi ve ‘Ben değil, Biz olduk’ İnşallah, bu mantık devam eder.

Yine ‘ben’ egolarına kapılmadan, başarıdan başarıya koşarız.

Takımda son yapılan Denis Alibec’in de transferiyle 14 yabancı sınırı aşıldı, şu an bir oyuncu fazlamız var, hangi yabancı oyundan bu sezon vazgeçileceği merakla bekleniyor.

Zannımca ya Daniel Avromovski ya da Harrison Manzala olur diye tahmin ediyorum.

Tabiki buna teknik heyetin vereceği rapor sonunda yönetim karar verecek. İki oyuncu arasında da Daniel Avromovski’in gideceğini düşünüyorum.

Onu da bir takıma kiralayıp, bu sorunu aşmak mümkün!

Bana kalırsa Wilfried Kanga kiralansın diyeceğim, ama bakalım, görelim…

Son olarak İlhan Parlak’tan da söz edelim,  Kayseri’nin çocuğu, adamlığını ve formaya olan saygı ve sevgisini golle süsledi.

Üç puan almamızı sağladı, takımı adeta ipten aldı.

Eğer Ankara’dan mağlup dönseydik, şu an çok daha farklı şeyler düşünüyor olabilirdik.

İlhan gibi evlatlarımızın çoğalması için altyapıya daha çok değer verelim, hep kazanalım…

Yazarın Diğer Yazıları