Hakan Çiftci

BAYRAM HOCA HAKLI, AMA…

Hakan Çiftci

Hes Kablo Kayserispor, aylar sonra kapılarını basın mensuplarına açtı.

Gazeteciler, gerek takımı izleyip görüntü aldı, gerekse de teknik direktör Bayram Bektaş’ın, açıklamalarını not alarak, hem izlenim, hem de bilgi sahibi oldu.

Geç olsa da, güzel bir hareket, dışarı açılmanın en güzel yolu da bu şekilde olur zaten.

Bayram Bektaş, daha önce de belirttiğim gibi gayet efendi, duruşu olan, çalışkan ve yeniliğe açık bir Teknik Direktör.

Ankaragücü maçının kazanılmasıyla birlikte morali de yerine geldi.

Bizim haftalardır dile getirdiğimiz toplantıyı nihayet gerçekleştirdi.

Diksiyonu düzgün, ne dediğini bilen, bilgili ve vizyon sahibi izlenimi verdi, yakından dinledim ve bilgi sahibi oldum.

Bizim de başka bir isteğimiz yok zaten, doğru bilgiyi alacağız ki, kamuoyuna doğru yansıtalım…

Sayın Bektaş, hedefleri olan ve bu uğurda plan ve projelerle Kayserispor’a kadar yükselmiş bir isim.

Alanya ve Erzurum maçlarında teknik direktörlüğünün acemiliği olsa gerek, bazı taşlarla oynadı, hata yaptı ve sonrasında bu hatasından döndü.

Az önce de belirttiğim gibi yenilikçi birisi, eleştirilere kulak vermesiyle de nasıl bir karakter olduğunu gösterdi.

Antrenman öncesinde basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Bayram hoca, ister istemez, bir refleksle yanlış adım attı.

Nedir bu yanlış adım?

Kayserispor’u, ağır bir şekilde eleştiren güruha cevap verdi.

Antrenmanı yakından takip eden Gazeteci bir arkadaşımızın, ‘Hocam, 4 haftada kazanılan 6 puan bizleri ve taraftarı mutlu ediyor” diye soru soracaktı, hoca araya girdi ve aynen şu konuşmayı gerçekleştirdi: “Bazılarını da mutlu etmiyor, 3-4 kişi takım kazansa da sallıyor. Ama biz dikkate almıyoruz, Kayseri halkına bırakıyoruz. Kayseri halkı en güzeli bilir. Önce hakkaniyetli düşünmek gerekir. Anlatabiliyor muyum?Bu kulüp, bu başkan, bu yönetim, ne şartlarda mücadele etti, nereye geldi. Eğer, halen bunu eleştiren varsa, Allah’a havale ediyorum” dedi.

Hoca, aslında haklı, ama sen hocasın!

Teknik direktörün görevi bu değil!

Bırak bu açıklamayı muhatabı yapsın.

Şimdi, gazeteciliğin özünde eleştiri var; eleştirilmek ve övgü futbolun olmazsa olmazı.

Elma ile armudu ayırmak elzem.

Eleştiri yapanlar, kimi, neyi, nasıl bir şekilde konuşuyor, yorumluyor, niyetleri ne? Ona göre ayırt etmekte yarar var.

Yönetim eleştiriliyorsa, bunun muhatabı teknik direktör değil.

Bayram hoca, çok abartı değil, ama bu tarz polemiklere girmemeli.

Kendisini eleştirilenlere kulak vermeli.

Eleştiri, eğer sizi doğru yola sevk ediyorsa, alın, eğer sırf moral bozmak için yapılıyorsa o zaman umursamayın.

Demem o ki, Bayram hoca, iyi bir yol üzerinde hareket ediyor.

Malzeme iyi, son yapılan transferlerle Kayserispor’un hedefi değişti.

Hoca, sadece işine baksın, moral ve motivasyonunu düşürmesin.

Eleştiriye dönecek olursak, futbol ne yazık ki, skora göre yorumlanan bir temaşa oyunu.

Yenerseniz, alkışlanır; kaybederseniz de eleştirilirsiniz.

Hoca, aslında kendini değil de yönetimi savundu, başta da dedim ya ‘Hoca haklı’, ama taş yerinde ağır.

Siz doğruları yapın, yanlış ya da eksik olunca olumlu eleştirilere kulak verin, yönetim ile alakalı açıklamaları da siz değil, başkası versin, basın sözcüsü yapsın.

Hazır, Sivasspor maçı öncesinde bu tarz polemikler kimseye bir şey kazandırmaz.

Sırf eleştirmek için eleştiri yapanlar, sempati değil, antipati kazanır, ama şu nu da bir kez daha vurgulamakta yarar var, “Eleştirilere kulak veren daima kazanır” vesselam…

Yazarın Diğer Yazıları