
YİNE KADIN CİNAYETİ
Güler Ruhsar AKTAŞ
Acı ne acı ki Kayseri’de yine kadın cinayeti ile haftaya giriş yaptık…
Turnagül boşanmak istemiş anlaşamamış ,anlaşılmamış, olmadığına, olmayacağına kanaat getirmiş, yürütememiş ve almış yanına çocuklarını baba evine sığınmış…
Babası evladımdır demiş, sofraya 2 torunumla bir kızım için tabak koyarım yükü yok onların bana demiş açmış kapısını sofrasını…
Sonra boşanmak istemeyen koca çıkmış ortaya gelmiş, “ barışalım dön geri evimize ayrılık olmaz” demiş dayanmış Turnagül’ün baba evinin kapısına elinde çiçekle diyeceğim diye bekliyorsunuz değil mi? Hayır öyle “kendimi düzeltebilirim” birisiymiş ki ( Bütün erkeklerin ayrılık esnasında barışmak için kurdukları malum cümle işte) çiçekle değil silahla dayanmış kapıya.
Kapı açılmamış tabi agresif kocaya koca da almadan gitmeyecek Turnagül’ü tabi ya benimsin ya toprağın mantığı ile pencereden içeri ateş ederek almış Turnagül’ü…
Geride katil baba ile kurban annenin 2 küçük evladı kalmış…
İçimi yakan o soruyu o acı haberi görüntülemek için orada bulunan Doğan Haber Ajansından Gazeteci arkadaşım Yasin Dalkılıç’a sormuş çocuklardan küçük olanı : “Ağabey annem öldü mü?
Babam hapse mi girecek?” işte bu soru bir gazetecinin meslek hayatında duyabileceği en ağır cevabı en zor soru oluyor o an… Elbette Devletin Sosyal Politikalar il müdürlüğü yetkilileri konu ile duyarlı bir şekilde ilgilenmeye başladı bile. Çocukların yaşadıkları ağır travmayı en hafif sekliyle atlatabilmesi için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerine olan inancım tam…
Peki, aklıma takılıyor bu koca elinde silahla geliyor bağırıyor çağırıyor kapıya dayanıyor, komşuluk bağıyla övündüğümüz toplumun bireyleri şiddet seslerine ne vakit yanıt veriyor. Yoksa aile meselesi diyor ve aramayı polis çağırmayı biraz öteye mi itiyor?
Lütfen nerede olursa olsun mahallenizde apartmanınızda sokakta bir kadına şiddete tanık olduğunuzda buna müdahale edin devletin güvenlik güçlerini arayın bananecilik yapmayın.
Kadın cinayeti kavramının olduğu tek ülke olmaktan, kahkaha attı diye eleştirilmekten, şort giydi diye tekmelenmekten, mini etek giydi diye tecavüze uğrayıp öldürülmekten, anlaşamadığı için ayrılmak isterken kurşunlanıp öldürülmüş olmaktan ,ancak toplumun duyarlılığı ve bu haksızlıklara tepkisi kurtaracak biz kadınları ve güzel ülkemizi…
Haddini bilmiyor sınırı koyup, şiddetle kadına meyillenmekten ziyade ,olmayacağını bunu bu şekilde olduramayacağınızı kabullenip bu hadleri , bu sınırları kendi ahlaki , insani , duygusal boyutunuzda sindirin ve kabullenin.
Kabullenin ki “kadın cinayeti” kavramı artık silinip gitsin bu coğrafyanın kaderinden ve yazgısı olmaktan çıksın bu cinayetler kadınların üzerinden…