NE OLACAK BU EYT?
Güler Ruhsar AKTAŞ
Emeklilikte yaşa takılanlar kısa adı EYT sosyal ortamlarda etiketler, konular açıldı kendilerine göre sayıları 1 milyona yakın, çoğunluğu ve sanılanın aksine, 38 yaşın üzerinde.
Onların sorunu aslında tartışılan tüm gündemlerin haklı olarak üzerine geçti ve bir kamuoyu oluştu bu konuda, hem de azımsanmayacak kadar büyük bir kamuoyu…
Külfet gibi gösterilen insanlar olsalar da, ülkede bugüne kadar bileklerinin gücüyle helalinden çalışıp emek verdiler işlerine… Ülke insanının dışındaki mültecilere, emekli milletvekili maaşlarına, lüks harcamalara bakınca onların “bizim isteğimiz ne ki devede kulak sadece bu ülkenin vatandaşı mı hak etmiyor bazı iyileştirmeleri?” serzenişinin haklı olduğunu düşünmemek elden gelmiyor…
Yani her bir lüks harcamaya bütçe bulunurken, ülke insanının dışındaki insanlara bile yapılan harcamalara fırsat bulunurken çalışıp çabalayıp yıllarca emek veren emekçi ülke insanlarına neden böyle azar dili kullanılır, kötü kelimeler kullanılır anlamak zor açıkçası…
Ve bu ayrıştırıcı ötekileyici dil seçimlerde sandıklara da fena yansır.
Demedi demeyin, zira sosyal sayfalarda; “EYT üzerine olumlu bir çalışma yapılmadığı için istifa ettim” diyen iktidar mensubu partililerin sayısı da azımsanmayacak kadar çok …
4 Milyon Suriyeli’ye karşılıksız bakan, Türkiye bir dönemde milletvekilini emekli eden Türkiye Kendi çalışanına ülkesini karşılıksız seven Türk insanına da bir çözüm bulmakla mükelleftir bana göre…
Hep fedakârlığı dar gelirliden, işçiden, sıradan vatandaştan istemekle olmuyor maalesef bu işler, biraz da bence herkes kendi konumu itibariyle, bütçesi itibariyle bakmalı bu soruna.
Fedakârlık tek taraflı olursa bir taraf feda diğer taraf kar eder. O da fedakârlık olmaktan çıkar.
Emeklilikte yaşa takılanlar konusunda çaba sarf eden Milletvekillerini, toplumsal bir soruna dikkat çektikleri ve varlık gösterdikleri için ayrıca tebrik ediyorum.
Milletvekili olmanın gereğini yerine layıkıyla getirmişlerdir.
Bu konuda ötekileşktirme ayrıştırma dili kullanmak yerine, ortak mutabakatla nasıl bir özüm bulunabilir ona bakılmalıdır, yoksa bu ülkenin siyasete ve onun yüzlerine küskün kırgın insanlarına yenileri eklenir. Mutlu günler dilerim Ey Okur…
