Beyhan Asma

Korona virüs sonrası dünya nasıl olacak?

Beyhan Asma

 Bugünlerde konuşulan baş popüler konulardan biri olmaya devam etmekte. Korona virüs salgınının gündelik yaşamı değiştirdiğine şüphe yok. Ama bu değişikliklerin acaba kaçı kalıcı? Salgın sona erdiğinde nasıl yaşayacağız? Evet, geleceği Allah’tan başka kimse bilemez hâşâ. Ancak bazı olabilecekleri de tahmin etmek içinde kâhin olmaya gerek yok tabii ki! Bugünlerde hayatın her alanında, bilim ve teknolojideki büyük ilerlemeler ve küresel sağlık krizinden kaynaklanan büyük ve hızlı bir değişime tanıklık ediyoruz. Ancak bu değişimin nereye varacağına ilişkin hiçbir fikrimiz yok. Şöyle bununla ilgili yazılmış yazıları araştırdığımda çok ilginç bu konuda yaşanmış tarihi ilginç gerçeklerde var: Kendi adımıza da gerçekler çıkartalım. Covid-19 salgınının, toplum ve gündelik yaşam üzerinde hâlihazırda çok büyük etkileri oldu. Büyük çoğunluğumuz elbette bunların geçici bir dönem olmasını umut ediyor. Sokağa çıkma yasakları, dükkânların kapatılması, tedarik zinciri problemleri ve toplumsal yaşamın muhteşem bir hızla yavaşlaması... Ama belki de insanoğlu olarak hayatın ve zamanın yavaşlamasını istiyoruzdur? Belki? Kim bilir?

 Benim de bir ara kitaplarını okuduğum ve o’ zamanlar bilim-kurgu, futuristik alana ilgi duyduğum çağlarım. Dünyanın en önde gelen, kitaplarını bir solukta okuduğum,  fütüristlerinden Alvin ve Asimov, hayatın giderek artan hızını ele aldıkları birçok bilim kurgu eserleri yayımlanmışlardı. Lise dönemlerimin başucu kitaplarıydı bunlar. Fütürist yazar Asimov, giderek artan bu hızla birçok insanın başa çıkamayacağını ve bu yüzden toplumsal ve bireysel bir şok yaşayacaklarını savunurdu eserlerinde.

 Kendisini "gelecek odaklı bir uzman" olarak tanımlayan Asimov şimdilerde dilimize girmiş olan (fütürist) gelecekçi ile eş anlamda. Ama eşi benzeri görülmemiş bir değişim hızıyla mücadele eden küresel bir toplum fikrinden heyecan duydukları aşikârdı diye düşündüğüm bu Asimov denen çılgın fikirli yazar. Söz konusu krizi nasıl atlatacağımızın, adaptasyon yeteneğimize bağlı olduğunu ve yaşananları hafif karşılamaya çalışmanın yeterli olacağını düşünüyorum. İşin karmaşık tarafı bence Asimov’un eserlerinde temel konu olan; gelecekte toplumların asla aynı olmaması ve o toplumu oluşturan birey, aile, kavim, hükümet ve şirketlerin birbirlerinden çok farklı olmasıydı.  Asimov: "Tüm bu oluşumlar yeniliklere farklı hızlarda adapte olabilir ve eşleme eksikliği uyuşmazlıklara yol açmaya devam eder. Bu da gelecekte 'şok' hissine kadar gider" der.  Bugün yaşanan değişimlerin ne kadarının kalıcı olduğunu ve ne kadarının geçmişteki haline geri döneceğini bilmenin imkânsıza yakın olduğu bana daha mantıklı geliyor. Diğer yandan yalnızca üç haftadır karantinada olmamıza rağmen değişikliklere uyum sağlamayı başardığımızın da altını çizmek isterim.

 "Kriz sonrasında ‘yeni bir normal’ ile mi yoksa ‘yeni bir anormal’ karşılaşacağız? Ancak bu bazı uzmanların öngördüğü üzere devasa bir boyutta olmayacak bu değişim. Ancak insanlar farklılıklara, yeniliklere muhakkak hazırlıklı olmalı. Elbette, hayatta hiçbir şey, geleceği öngörmekten daha zor değil! Her türlü yaşanmışlar veriyi analiz edip türlü türlü senaryolar inşa edebilir ancak gelecek tam uzanan tekbir çizgide gözükmüyor. Hayırlısı olsun demekten başka diyecek söz yok!

 Peki, daha daha neler bizi beklemekte? Bu soruya ABD’li yazar ve araştırmacılarının fikirleri ise şöyle:  Gelecekçi (fütürist) yazar Dr. Keen’e göre, yeni dönemde teknoloji firmaları daha da güçlenecek. Bu pandemi aslında yaşlı dünyanın sonunu getirecek. Geleneksel şirketler devrini tamamlarken dijital dünya yükselişine hızla devam edecek. “Nihayetinde, teknoloji sayesinde bu salgına karşı hayatta kalmayı başaracağız”, diyor. Post-pandemi dünyasında, sadece Amerikalı firmalar değil, aynı zamanda Çinliler de sıçramaya devam edecek. Zoom gibi daha küçük firmalardan Google, Apple, Facebook ve Paypal’e büyük oyunculara kadar teknoloji üretip satanlar bu yeni evrenin en güçlü markaları olmaya devam edecekler. Bundan önce insanların gittikçe daha alaycı ve teknolojiyi eleştirdikleri bir dönem gördük. Ancak, pandemi, teknolojiye bağımlılığımızı arttırdıkça, insanlar en azından kısa vadede Silikon Vadisi'ne yönelik bu düşmanlığı unutacaklar. Takip, yüz tanıma, retina imzası gibi teknolojiler daha da gelişecek. Hastalık riski taşıyanların takibi başlayacak. Kaldı ki Çin, iyileşmiş hastaları elektronik fişlemeye tabi tutarak Çin’in Wuhan kentinde bu uygulama başlatıldı bile.

 Virüs çalışma koşullarında da ciddi değişimlerin önünü açabilir. Popüler Bilim’e göre, geleceğin ekonomisinde yeni enerji politikaları, ucuz elektrikli arabalar, kolay ve keyifli toplu ulaşım imkânları konu başlıkları halinde öne çıkıyor. Tüm bunlar için yeni keşif ve önerilere ihtiyaç duyulabilir. Medikal hizmetler artık seyahat ve konaklama kültürünün içerisinde daha geniş alana sahip olacak. Kolay ulaşım, rahat ve basit konaklama alanları ile tıbbi hizmetlerin iç içe geçtiği bir tür yeni turizm kültürüne merhaba diyeceğiz anlaşılan.

 Pandami sürecinde öncelikle küreselleşme, uluslararası tedarik zinciri, uluslararası havacılık ve mobilizasyon düzenlemeleri kökünden değişebilir. Bunlar, geniş çaplı analizlere ihtiyaç duyulan alanların başında gelmekte Diğer yandan, “teleworking” (evden çevrimiçi) üretime katılma ve “uzaktan eğitim” konularının yakın geleceğin en önemli gündem başlıkları arasına gireceği anlaşılıyor. Online evrende maliyetlerin düşürüldüğü üretim ortamlarına yönelik proje ve Ar-Ge çalışmalarının girişimcilerin-yatırımcıların mutlaka takip etmesi gerektiği bir döneme giriyoruz. Online perakende satışa yönelik hizmetlerin çığ gibi büyüyeceği yeni iş evreninde herkesin peşinde koşacağı “Big Data” olacak.

 Yeni nesil teknolojiler sayesinde daha kolay hale gelen esnek çalışma saatleri ve evden çalışma modelleri daha hızlı şekilde yaygınlık kazanabilir. Bu akım özellikle hizmetler sektöründe kendini daha derinden hissettirecektir. Bununla birlikte bireylerin turizm, sağlığa uygunluk ve sağlık alanlarına yönelik tüketim alışkanlıklarında da değişimler görülecek. Elbette bütün bu senaryolar yeni bir politik küresel düzenin önünü açabilir. Daha pratik, daha temiz doğa, az temas davranış, tek oturumlu yeni iletişim modelleri, mekanik yeni insan tiplemesine doğru giden yola doğru istikamet alıyoruz gibi gibi…

 

Yazarın Diğer Yazıları