Yeter ki öz güvenin olsun...

Cumartesi akşamı Kayserispor, geçen sezonun şampiyonu Galatasaray’la oynadı ve sahadan 0-0 beraberlikle ayrıldı.
Günler öncesi, Kayserispor'un geleceği ve Galatasaray'la oynayacağı maçla ilgili çok şey yazıldı, çizildi, fala bile bakıldı. Skor tahminleri yapıldı, kaç gol yiyeceğimiz üzerine bahse girenler oldu. % 90'ının tahmini tutmadı. Bu maça özel bir önem vererek hazırlanan takımımız Kayserispor, elindeki dar kadroya rağmen sahaya çıktı ve maçtan da alnının akı ile çıkmasını bildi.
Transfer tahtası kapatılmış, 8-9 futbolcusunun sözleşmesi bitmiş ve Kayserispor’la ilişikleri kalmamış, diğer yanda yönetim transfer tahtasının açılması adına yoğun bir çalışmaya girmiş. Takımda sözleşmesi devam eden futbolcuların ödemesi yapılmamış ve karamsar bir atmosfer içerisinde Galatasaray'la ilk maça çıkacaksınız. Sanki, takım üzerinde kara bulutlar dolaşır hale gelmiş. Ali Çamlı Başkanlığındaki yönetim devamlı şekilde sabır telkininde bulunarak, her şeyin yoluna gireceğini, biraz zamana ihtiyaç olduğunu söyleyerek, futbolseverlere adeta güvence vererek, öncelikle kadroda bulunan futbolcuların ödemelerini gerçekleştirmişler ve ilk doping sağlanarak Galatasaray maçına gelinmiştir. Bu arada kulüpten yapılan açıklama ile 15 borç dosyasının halledildiği haberi ile bir rahatlama ortamı sağlanmış oldu.
Böylesi bir sıkıntı sarmalı içerisinde Galatasaray maçına çıkıldı. Haftalar öncesi, Çağdaş Atan ve teknik kadro, takıma özgüven aşıladılar adeta!
İyi bir taktisyen olan Çağdaş Atan'ın sahaya sürdüğü Kayserispor, maçın başından sonuna kadar rakibi ile dişe diş bir mücadele örneği ortaya koyarak, Galatasaray'a zor anlar yaşattılar. Pozisyon üstünlüğü devamlı takımımız lehindeydi. Öyle ki ilk yarıda Gökhan Sazdağ'ın ceza sahası dışından vurduğu bir şut üst direkten avuta çıktı. 47. dakikada Galatasaray defansının arasına atılan bir pozisyonda Cardoso kaleci ile karşı karşıya kaldı ve Muslera mutlak golü önledi. Yine maçın sonuna doğru Ramazan’ın yararlanamadığı bir pozisyon var ki adeta saç- baş yoldurdu, top auta çıktı. Anlayacağınız maçın 2 puan kaybedeni bana göre Kayserispor’du.
Kayserispor-Galatasaray maçı yaygın basında da geniş yer buldu ve galibiyeti kaçıran tarafın Kayserispor olduğu üzerinde duruldu.
Keskin bıçak! Erman Toroğlu yorumunda:
Devamlı uçak indiren takım Galatasaray, karşısında transfer tahtası kapalı olan bir Kayserispor var. Ne yazık ki uçaklar tahtayı geçemedi. Futbol sahada oynanıyor, uçak indirmekle oynanmıyor ve kirazla, çilekle de olmuyor. Onları çok konuşur hava yaparsan, çileği değil, ayvayı yersin. Nitekim öyle de olacaktı. Kapalı tahta nedeniyle gol ayağı sıkıntısı çeken Kayserispor, Galatasaray kalesinde dünyaları kaçırdı.
Fanatik bir Galatasaraylı olan Levent Tüzemen de sanki takımı Kayserispor’la oynamamış gibi hep Galatasaray’ı ve Okan Buruk'u eleştiriyor, Galatasaray’a kök söktüren Kayserispor’dan hiç söz etmiyor.
Ahmet Çakar ise:
Son dakikada Ramazan golü atsa Galatasaray maçı kaybetmişti. Üstelik sarı kırmızılı Kayseri ekibi, maçta inanılmaz pozisyonlar harcadı. Kayserispor’u tebrik ediyoruz. Tahtaları kapalı olduğu halde iyi mücadele ettiler.