Yine hakem faktörü
Hakan Çiftci
Maç öncesinde ‘Beraberlik kokuyor, ama…’ diye köşe yazısı yazmıştım…
Nihayetinde de öyle oldu!
Nedeni olarak da Kayserispor’un kazanma olasılığının fazla olduğunu, fakat hakem faktörüne dikkat çekmiştim!
Kayserispor, Trabzonspor karşısında tarihi fark kaçırdı.
Trabzonspor’un kötü oynamasından ziyade, Kayserispor’un iyi oynadığını görmek gerekiyor.
Siz iyi oynarsanız, zaten rakip otomatikman kötü oynuyor.
Ayağında fazla top tutan, kanat organizasyonlarını yapan, takım savunmasına öncelik veren, rakibinin oyun kurgusunu bozan, özellikle de ilk yarıda inanılmaz gol pozisyonlarını cömertçe harcayan bir Kayserispor izledik.
Maça birazdan geleceğim, öncelikle Samet Aybaba’ya dikkat çekmek istiyorum.
Bu mutsuz ve güçsüz oyuncu grubunu ayağa kaldırdığın için kendi adıma teşekkür ediyorum.
Samet hoca, birkaç dokunuşla özlenen Kayserispor’u izlettiriyor, yine bir önceki yazdım da belirttim, bu takımda birkaç sıkıntı var, bunlar da zamanla çözülür…
Samet hoca, bu ligin en tecrübeli kurt diye tabir edilen amacı para olmayan milliyetçi, adam gibi adamdır, öncelikle burada anlaşalım…
5 hafta önceki Kayserispor’a bakalım ve şu anki Kayserispor ile kıyaslayalım…
Samet hoca, her zaman yazıyorum, çok gol yiyen, çok pozisyon veren, kanatları kullanamayan, güçsüz, mutsuz bir Kayserispor’u nerelere getirdi.
Son 4 maçta, Galatasaray maçının ilk yarısını çıkın, harika top oynayan, galibiyeti kaçıran bir takım izler hale geldik.
Geldik gelmesine, ama gereksiz eleştiriler insanın canını sıkıyor.
Kardeşim, bırakın ülkemizi dünyayı kasıp kavuran bir pandemi döneminde bu kadar kısa süre içerisinde transfer yapmadan takımı ayağa kaldıran Samet Aybaba daha ne yapsın?
Neden hep eleştiri?
Neden tevazu ve tebrik, teşekkür yok? Tabii ki de eleştiri futbolun mayasında var, ama o zaman bu zaman değil!
Yapmayın gözünüzü seveyim…
Yahu, son 4 maçta, yenilmeyen, rakiplerine korkulu rüyalar gördüren bir takımın tek eksiği şu an ‘GOL’ atamamak.
Öncelikle çok gol yiyen ve çok pozisyon veren, pozisyona giremeyen, topu üst üste 3 kez pas yapamayan takımı ayağa kaldıran Samet Aybaba, çıksın kendi mi gol atsın?
Eleştirmek kolay, ama bu işler öyle olmuyor!
Takım bütünlüğünü sağlamak, oyuncuların ruhunu okşamak ve her şeyden ziyade yönetim ile senkronize çalışmak kolay değil!
Koronavirüs almış başını gidiyor, çevresinden ve akrabalarından vefat eden neredeyse yokken, Samet Aybaba, Kayserispor’a geliyor, takım için gece gündüz çalışıyor, üstelik güzel ve etkili futbol oynatıyor, ama eleştiriliyor!
Eğer daha iyisini yapacak varsa, çıksın gelsin, hodri meydan!
Sırf, ortalığı karıştırmak için, kendi egosunu tatmin etmek için eleştirenlere ‘Gel Vefa Paketi al’ demek gerekiyor zannımca!
O zaman, klavye delikanlılarının nasıl ışınlanıp, yok olduğunu görmek gerekiyor.
Ya destek verin ya da susun bir zahmet!
Mübarek, herkes bir spor otoritesi olmuş…
Evet, maçtan da birkaç şey yazalım…
Hakemler, yine maçın önüne geçti…
Zaten hakkımızı savunmaya bile tenezzül ettirmiyorlar!
Başkana ceza, basın sözcüsüne ihtar!
E, kim savunacak hakkımızı!
Her neyse, Kayserispor, gün geçtikçe üzerine koymaya devam ediyor.
Kaleden, defansa, orta sahadan forvete, herkes elinden geldiği kadarıyla mücadele ediyor.
Şu an için sadece ‘GOL’ noktasında eksikliğimiz var.
Alibec efendiye bir parantez açıp, yarın da bu konuya değineceğim.
Belki, Trabzonspor maçını kazanamadık, ama Doğan Alemdar gibi güven veren, geleceğin bir yıldızı olacak bir kardeşimizi kazandık.
Artık, koşmayan, mücadele etmeyene forma yok!
Aybaba’nın, Denis Alibec ve Hasan Hüseyin’in isteksiz ve tavırlarını göz ardı etsin, ama unutmasın.
Devre arası yaklaşıyor, hiç kimse kendini Kayserispor’un üstünde görmesin.
Evet, maçı hep birlikte izledik, iyi oynadığın zaman Trabzonspor’dan ne kadar üstün olduğumuzu gördük.
Bu hafta ve her hafta rakip kim olursa olsun, gol sorununu çözersek, kazanan ve hızla üst sıralara tırmanan bir Kayserispor izleyeceğiz, ama yine vurgulamakta yarar var, hakem faktörünü es geçmeyelim...
İnşallah, daha iyi oynayıp, daha çok gol atıp, hakemi de yeneceğiz…
