BEKA MESELESİNİN SONU
Levent ÇİL
Herkes biliyor artık mesele Türkiye’nin bekası ile ilgili değil. Bu mesele seçim öncesi ortaya atılan ve her seçim döneminde farklı konularla uğraştığımız konulardan sadece biri. Her seçim döneminde bu ve benzer durumları gündeme getirmek doğaldır. Partiler veya liderleri bu ve benzer konuları seçim öncesi gündeme getirirler. Parti ayrımı yapmadan söylüyorum bunları. Tıpkı geçmişte olduğu gibi. Partiler ve liderleri yeni tartışmalar ve vaadler atarlar ortaya. Kamuoyunun ilgisini ve dikkatini çekmek vatandaşın oylarını almak için. Dediğimiz gibi…Sıradan seçim stratejisi açıkçası. İnanan var mı? Var tabi. İnanmayan da olacaktır elbette. Ama daha önce ifade ettiğim gibi bir kez daha söyleyelim. Bu söylem tutmuyor. Tutmadı. Partiler yeni bir PR çalışması yapmalı. Yerel seçimler hizmet etme yarışıdır. Kim daha iyi hizmet edeceğini insanlara anlatırsa, kim daha tarafsız olacağına inandırırsa insanları, kim kul hakkı yemeyeceğine ikna ederse seçmeni o kazanacaktır. Bu seçimin, önünde-sonunda beka ile ilgili bir sorun yoktur.
Yeni bir söylem var beka meselesi ile ilgili. “Cumhur ittifakının oyları düşerse, dışarıdan ve içeriden şer güçleri hükümeti ve devleti düşürecek oluşumlar içerisine girecekler. İşte bu beka sorunudur” deniyor.
Bu çok sakıncalı ve çok sıkıntılı bir anlayıştır. Allah korusun “bizden başka bu ülkeyi kimse yönetemez” anlayışıdır ki belki bugün yaşadığımız toplumsal kutuplaşmanın da sebebidir.
Tabi, seçimin beka ile hükümetle özdeşleştirilmesi bir endişenin, bir tereddütün göstergesidir.
Bir kez daha söylemekte yarar var. Bu seçimler yerel yönetim seçimleridir. Seçim sonrası ğlkenin bölünme veya bölünmemesi seçim değil.
Evet, bazı liderler ve partiler ülkeyi yönetemeyecekmiş gibi davranıyor ama bırakın insanlar bu konuyu genel seçimlerde değerlendirsin.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde insanlar kime oy vereceklerini iyi bilirler. Tıpkı yersl seçimlerde olduğu gibi.
