Ahmet ZORLU

KOMİK OLUYORSUNUZ..

Ahmet ZORLU

CHP’li Özgür Özel kürsüden ‘Gideceksiniz’ dedi ya..
İktidar Partisi dinamikleri bu sözün üzerine atladı, vay efendim Özgür Özel darbeyi ima etmiş..
Sosyal medya yıkılıyor.
“Başaramayacaksınız” diye..
Bir cümleden bir mağduriyet yaratmak ve tabanı yeniden kenetlemek amaçlanıyor.
Bu konuda teşkilatlar harekete geçirildi adeta.
Seçimden sonra ortadan kaybolan Hacılar Belediye Başkanı bile “Hakkıdır Hakka Tapan Milletimin istiklal” Cümlesi ile Sayın Erdoğan’ın miting görüntüsünü paylaşıyor.
Parti ilçe teşkilatları, demokrasiyi yeniden hatırlamış, sosyal medyayı adeta sallıyorlar.
Sayın Memduh Büyükkılıç, koltuğu altından çekilen Melih Gökçek’in TV Kanalındaki ‘Uyan Türkiyem’ Programının konuğu.
Ortak çaba, ‘Gideceksiniz’ sözüne darbe elbisesi giydirip mağduriyet yaratmak.
Bu sabah AKP’li bir dostum aradı ve dedi ki;
“Sosyal medyayı izliyor musun. Bizimkiler Özgür Özel’in bir cümlesinden yeni bir mağduriyet yaratacaklarını umuyor ve tabanı darbe iması ile kenetlemeye çalışıyorlar. Allah Aşkına sorar  mısın kendilerine, Ordu mu bıraktılar darbe yapacak, Üniversitemi bıraktılar yaşananlara karşı çıkacak..”
Ağalar, beyler Özgür Özel’in ‘Gideceksiniz’inin altında bir darbe iması olmadığını en iyi siz biliyorsunuz.
Bahsettiğiniz kişi, 15 Temmuz Gecesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ilk koşan ve darbeye karşı kararlılık ortaya koyan bir avuç milletvekilinden biri.
Sizde biliyorsunuz ki, bazıları o gece ‘Dur bakalım neler olacak” diyerek tünellerde, pancar tarlalarındaki bekçi evlerinde pusup gelişmeleri izlerken, ilk sokağa çıkanlar, ilk karşı koyanlar, iktidarın Fetö’cü Yargının önüne yem olarak attığı Atatürkçü Subaylar, Demokrasiye gönülden inanmış Atatürkçü dinamiklerdi.
Ne bekliyordunuz, uçurumun eşiğine getirdiğiniz Türkiyem’in Ana Muhalefet Partisi Grup Başkanvekilinden, “Allah sizi başımızdan eksik etmesin”mi diyecekti yani.
Önümde Avrasya Kamuoyu Aratırma Şirketi’nin Nisan sonlarında yaptırdığı bir anket çalışması var.
Her şeyi sormuş anketörler vatandaşa. 
Çıkan sonuçlara, istediğiniz formülü uygulayın hesaplayın, sonuç aynı.
Yani, “Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz..”
Poşeti 25 kuruş yaptığınızda almıştınız ilk uyarıyı, hatırlarsanız.
Şimdi ise yurttaşınıza çok gördüğünüz ama bol keseden dünyanın en müreffeh ülkelerine dağıttığınız maske var ya maske, size ikinci uyarı oldu.
Üstüne bir de elini, kolunu bağladığınız bazı belediye başkanlarının, partinizin belediye başkanlarına tur bindirerek halkın yanında yerlerini almalarını eklediğinizde, tablo tamamlanıyor.
Ha bir de şu 10 lira meselesi var ki dillere destan.
Yenicami önünde dilenip Sultanahmet’te sadaka dağıtmak ile örneklenen.
Yani Demokrasilerde seçmen iradesi önceden sinyal verir siyaset kurumlarına.
Yaşananlara bakan halk, ‘Geleceksiniz’ sinyali de verir, ‘Gideceksiniz’ sinyali de.
Bakınız dolar 7 lirayı aştı.
Dolar 1,5 lira iken, “Dolar 1 lira olacak’ kehanetinde bulunan ve bir zamanlar ekonomiyi emanet ettiğiniz adam hala Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Danışmanı.
Dolar 5 liranın altında iken, “Dolar 7 lira olacak diye dolara yatırım yapanlar, daha çoook beklersiniz” diye milletle alay eden adam Hazine ve Maliye Bakanı.
Uluslararası Uyuşturucu Kaçakçısı Zindaşti’yi yargının elinden kurtardığı iddia edilen ve hakkında dava açılan adam Cumhurbaşkanlığı Hukuk Danışmanı.
‘Sınav tarihlerini Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak’ diyen zat-ı muhterem Milli Eğitim Bakanı.
Abdullah Gül’ün adaylığını engellemek için konutunun bahçesine helikopter indiren zat Milli Savunma Bakanı.
En Hayırsever İşadamı ilan ettiğiniz Reza Zarab, nasıl rüşvet dağıttığını ABD yargısına isim isim, rakam rakam anlatmış.
Altlarından sandalyelerini çekip aldığınız Melih Gökçek ve Kadir topbaş’ın başkanlıkları döneminde yapılan harcamalarının ortaya çıkmaması için ‘Ticari Sır’ kapsamına aldırdınız.
“IMF Bizden borç istedi” diye diye ülkeyi kör kuruşa muhtaç hale getirdiniz.
‘Kişiye karşı işlenen suçları affetme yetkisi devletin değildir’ diye diye ne kadar hırsız, uğursuz, katil varsa sokağa salıp, yaşanan kirlenmişliği kaleme alan aydın ve gazetecileri içeri soktunuz.
Şimdi ‘Darbe mağduriyeti edebiyatı’ ile bir kez daha iktidar olmayı umuyorsunuz öyle mi?
Yemezler efendi.
İnanmıyor artık millet.
Yemiyor artık seçmen.

Yazarın Diğer Yazıları