Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Kamil Ünal: Siyasi iktidarı karar almaya davet ediyoruz

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Kamil Ünal: Siyasi iktidarı karar almaya davet ediyoruz
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Kamil Ünal,  5’inci dönem toplu sözleşme görüşmeleri ile ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında “Siyasi iktidarı, ekonomik gerçekler, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda karar almaya davet ediyoruz.” dedi.

 Sendika binasında düzenlediği basın toplantısında Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Toplantısının sonuç bildirgesi hakkında bilgi veren Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Kamil Ünal,  “5. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri, 1 Ağustos 2019 tarihinde başlayacaktır. Türkiye Kamu-Sen, 415 bin üyesinden aldığı güçle, sorumluluğunun bilinci içinde, kamu görevlilerinin geçmiş dönem kayıpları, enflasyondan kaynaklı zararlar, ekonomik gelişmeler ve aylık zorunlu harcama tutarlarındaki değişimi de dikkate alarak belirlediği gerçekçi taleplerle, 4688 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanarak toplu sözleşme görüşmelerindeki yerini alacak ve kamu görevlilerinin ve emeklilerin haklarını sonuna kadar, kararlılıkla savunacaktır” diye konuştu.

“HAK KAYIPLARI KARŞILANSIN”

Açıklamasında, “Son ekonomik gelişmeler çerçevesinde gelir dağılımının memurlar aleyhine bozulduğu görülmektedir” diyen Ünal, şu ifadeleri kullandı, “Alım gücünde yaşanan erime göz önünde bulundurulduğunda kamu görevlileri ve emeklilerin yaşadığı hak kayıplarının karşılanması, kendisi ve ailesinin insanca yaşamasına yetecek düzeyde bir gelire kavuşması amacıyla maaşlara hem oransal hem seyyanen artış yapılmalı, her yıl yapılacak artışlara ilave % 3 oranında ekonomik büyüme ve refah payı verilmelidir.  Vergi dilimleri nedeniyle kamu görevlileri üzerinde oluşan vergi yükünün hafifletilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak kamu çalışanları adına, daha adil bir gelir dağılımı sağlanması ve ekonomik gelişmelerin kamu görevlileri ve emekliler üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin giderilmesi için gerekli artışın yapılmasını kamu görevlilerinin milli gelirden hak ettiği payı almasını istiyoruz.  Siyasi iktidarı, ekonomik gerçekler, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda karar almaya davet ediyoruz. Bu davetimizin yetkililer nezdinde karşılık bulmaması, 2019 yılı toplu sözleşme sürecinin de geçmiş yıllarda olduğu gibi tek taraflı bir dayatmaya ve kapalı kapılar ardında yapılan gizli pazarlıklara dönüşmesi durumunda, yetkili sendikalar başta olmak üzere bu duruma çanak tutan herkesin kamu görevlileri ve kamuoyu vicdanında mahkûm olacağı bilinmelidir.” 

Haber Merkezi