'TAKSİM'DE MAHALLE BASKISINA MARUZ KALIYORUZ'

'TAKSİM'DE MAHALLE BASKISINA MARUZ KALIYORUZ'
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

KAYSERİ'de konuşan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Mahmut Arslan, daha önceki yıllarda Taksim’de yapılan ortak 1 Mayıs kutlamalarına atıfta bulunarak, “Orada bizler mahalle baskısına maruz kalıyoruz” dedi. Aslan; “1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’na hapsedilmesine ve mabet gibi algılanmasına karşıyız. Bir kısım guruplar Taksim’i mabet gibi görebilirler, bunu anlayışla karşılıyoruz. Hak-İş olarak Taksim’i, Türkiye’nin alanlarından bir alan ve meydanlarından bir meydan olarak görüyoruz.” dedi.

 

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Kayseri’de kutlama kararı aldıklarını bir süre önce kamuoyuna açıklayan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Mahmut Arslan, bağlı sendika başkanları ile birlikte Kayseri Ommer Otel’de basın toplantısı düzenledi.  1 Mayıs’ı aslına uygun, tarihsel mirasına sahip çıkarak kutlamak istediklerini ve emekçilerin sorunlarını yüksek sesle barışçı bir dil kullanarak meydanlarda talepleri dile getireceklerini söyledi.

“1 MAYIS’I  İDEOLOJİK MÜCADELELERİN ARACI OLARAK KUTLAMAK İSTEYEN BİR ÇEVRE VAR”

1 Mayıs’ı toplumsallaştırmak istediklerini ifade eden Arslan, “1 Mayıs dünyanın 180 ülkesinden daha fazlasında kutlanmakta. Bu kutlama şekilleri ülkelerin rejim ve yönetim şekillerine göre değişmektedir. Her ülke farklı kutlanmaktadır. Türkiye’de yasak ve engellerle kavga görüntüleriyle emek ve dayanışma gününü ideolojik mücadelelerin aracı olarak kutlamak isteyen bir çevre var. Geniş kamuoyu 1 Mayıs konusuna ciddi bir mesafe koyuyor. Bu mesafeyi zaman zaman karşıtlara da dönüşüyor. Kutlamalara sempati duymaktan öte kızgınlık ve kırgınlığa da neden oluyor. 1 Mayıs günü ortaya çıkan gerginlik ve çatışmalar kamuoyunu 1 Mayıs konusunda mesafeli davranmaya zorlamıştır. Hak- İş olarak birlik mücadele ve dayanışma gününü kutlamamız gerekiyor. 1 Mayıs mirasına sahip çıkarak ama doğru bir şekilde 1 Mayıs’ı kutlamamız gerekiyor. Taleplerimizi yüksek sesle sıralamamız gerekiyor. Çalışma hayatının ve ülkenin sorunlarını kamuoyuyla paylaşmamız gerekiyor. Bunu işçilerle birlikte yapmak 1 Mayıs’ın tarihsel ruhu ve mirasına uygun olarak kutlayabilmektir”

“TAKSİM’İ TÜRKİYE’NİN ALANLARINDAN BİR ALAN VE MEYDANLARINDAN BİR MEYDAN OLARAK GÖRÜYORUZ”

 1 Mayıs’ın bazı çevrelerce ideolojik bir kalıba giydirilmek istendiğini öne süren Arslan,  şöyle konuştu: “Giydirilen dar kalıpların dışına çıkması ve 1 Mayıs’ı toplumsallaştırmamız gerekiyor. 1 Mayıs’ı dar bir çevrenin ürünü ve ideolojik çevrelerin aracı olmaktan kurtaracak kutlamaları hayata geçirmek istiyoruz. 2009 yılında ilk kez Taksim tabusunun yıkılması konusunda önemli bir adım atıldı. Taksim’de geniş katılımlı bir kitle 1 Mayıs’ı kutladı. Anıta çelenk bırakıldı. Yasakların devam ettiği 1993 yılında da benzer bir girişim olmuştur. Taksim tabusu ve yasağının yıkılması kırılması normalleşmesi için bu çabamızı yapmıştık. Hak-İş girişimleriyle Emek ve Dayanışma günü olarak ilan etmiştir. Ve resmi tatil olmuştur. Emek Dayanışma Günü’nün ilan edilmesi tatil edilmesi önemeli bir gelişmedir. Biz Taksim meydanına hapsedilmesine ve mabet gibi algılanmasına karşıyız. Bir kısım guruplar Taksim’i kutsayabilirler mabet gibi görebilirler bunu anlayışla karşılıyoruz. Hak- İş olarak Taksim’i, Türkiye’nin alanlarından bir alan ve meydanlarından bir meydan olarak görüyoruz. Taksim’in bizde de acı bir hatırası var. 1977’de 34 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili  faillerinin bulunamaması önemli bir sorun, faillerinin ortaya çıkarılıp yargılanmaması önemli bir sorun”

“NE OLDU DA 2007’DEN İTİBAREN TAKSİM AŞKI DEPREŞTİ”

Taksim’de öncede dar gir grupla anma etkinliği yapıldığını, ardından tahsis edilen otobüslerle kutluma yapılacak alanlara gidildiğini ve açıklama yapıldığını ifade eden Arslan, “Ne oldu da 2007’den itibaren Taksim aşkı depreşti, deta bir kara sevdaya dönüştü. Taksim’deki ısrar demokrasimiz ve emekçilerin sorunlarının gündeme getirilmesi açısından Türkiye’nin bir kaos ve gerginlik içinde devam etmesi açısından bunu anlayamıyoruz.  Taksim konusunda ısrar etmenin çalışanların sorunlarına nasıl katkı yapacağını anlamıyoruz. İşsizlik sorununu çözecek mi? İş kazalarını önleyecek mi? Taşeron sorunun çözecek mi? Taksim’de ısrar edilmesi Türkiye’nin barışı, geleceği, demokrasinin geleceği için acaba hangi katkı ve yararları sağlayacak? Sorunlarımızı daha mı kolay çözeceğiz? Bu soruların hiçbir cevabı olmadığını görüyoruz.  Ülkemiz için kaygımız var, sorunlar için çözüm önerilerimiz var. Her 1 Mayıs’ta geniş kitleleri Türkiye kamuoyunu rahatsız etmeden 1 Mayıs’a bakışını olumlu etkileyerek sağduyu sahibi barışçıl bir dil kullanarak Türkiye kamuoyunu bilgilendirmek istiyoruz. Çatışmasız kavgasız kaossuz 1  Mayıs istiyoruz” şeklinde konuştu.

“TOMA’YLA KARŞI KARŞIYA GELMEK BİR KAVGAYI ÇATIŞMAYI GETİRİR”

Açıklamasında Taksim’in yasaklanmasına da karşı olduklarını ifade eden Arslan, “Ancak bu konuda bir karar alınmışsa, kamu otoritesi ile polisle, TOMA’larla karşı karşıya gelmenin bir anlamı yok, kötü görüntü ortay çıkarıyor.” dedi.

Arslan, şunları söyledi: “ Taksim’in yasaklanmasını istemiyoruz. Barışçıl bir kutlama için altyapı varsa elbette orada da kutlanmalı. Kamu otoritesinin bir endişesi ve kararı varsa hukuki yollara da başvurabiliriz, ancak bütün bu yollar kapatılmışsa burada ısrar etmek çatışmayı getirir. Kamu otoritesiyle polisle TOMA’yla karşı karşıya gelmek bir kavgayı çatışmayı getirir. Örgütlerimizin sağduyu ile hareket etmesini istiyoruz. Türkiye zor bir dönemden geçiyor emekçilerin pek çok sorunu var ve biz doğru bir dil kullanarak bu sorunları kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Bunları engellemeye kimsenin hakkı yok. Biz birlik mücadele ve dayanışma gününü birkaç yıldır ayrı kutluyoruz. Birlikte kutladığımız zaman tabanımızın rahatsız olduğunu ve bize dayatmalarda bulunulduğunu görüyoruz. Örgütümüz 1 Mayısı barışçıl bir şekilde kutlayanlarla birlikte olmak istiyor” diye konuştu.

“MAHALLE BASKISINA MARUZ KALIYORUZ”

1 Mayıs’ı Taksim’de ortak kutlama kararı aldıkları günlerde mahalle baskısı ile karşı karşıya kaldıklarını iddia eden Arslan,  “2010 yılında 1 Mayıs’ı ortak kutlama kararı almıştık. Ancak o günlerde bize mahalle baskısı yapıldı. Türk-İş’in o dönemki Kayserili Başkanı Mustafa Kumlu, alanda iki kelime yapamadı. Alan bizim kontrolümüzde ama platforma saldırdılar. Kumlu’ya saldırdılar. Biz Kumlu’yu ekibimizle Atatürk Kültür Merkezine zor sığdırdık ve oradan da kaçırdık. Düşünebiliyor musunuz? Türkiye emekçilerinin adına söz almış sendika liderini orada konuşturmadılar.  2011 yılında ortak hazırladığımız 1 Mayıs bildirisini okutmadılar. Bizim bildirimiz yerine platformda korsan bildiri okundu. Taksim alanında görünen örgütlerin arkasında yüzlerde kamuoyunun isimlerini bilmediği, tanımadığı örgütler var. Bu örgütler 1 yıl boyunca 1 Mayıs’ın hazırlığını yapıyor. Onlar için Taksim olmazsa olmaz”

“MEMURSEN VE TÜRK-İŞ’İN KUTLAMALARINA DESTEK VERECEĞİZ”

1 Mayıs’ı bu yıl Kayseri’de kutlama kararı aldıklarını anlatan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Mahmut Arslan, “Çevre ilçelerinde bile sanayileşmeyi hızla devam ettiren Anadolu’nun parlayan yıldızı Kayseri’de kutlama yapmak istiyoruz. Kayseri hiçbir zaman kavgaların merkezi olmamıştır. Her zaman sağduyu sahibi olmuş, Türkiye ve bölge barışına önemli katkılar yapmıştır. Kayseri bizim için önemli bir kenttir. Kayseri’de barışçıl bir 1 Mayıs kutlaması yapmak ve bunu Türkiye’ye armağan etmek istiyoruz. Kaos ve kavga etmek isteyenlere de kayseri önemli bir mesaj verecektir. Kayseri’deki bütün STK’larla halkla ve medya mensuplarıyla Kayseri’de coşkulu heyecanlı sorunlarımızın konuşulduğu taleplerimizin sıralandığı itirazlar ve eleştirilerimizin yapıldığı bir platform olacaktır. Kayserini çok iyi bir tanıtımını yapacağız. Kayseri’de iyi bir ev sahipliği yapıldığı zaman Kayseri’de bir daha bir mayıs talebiyle gelecektir. Memursen ve Türk-iş Kayseri’deki kutlamamıza katkı verecek. Biz de Türk-iş’in İstanbul Kadıköy’de, Memursen’in Diyarbakır’da yapacağı kutlamalara katkı vereceğiz.”

Haber: Cafer ZENGİN