OSB Başkanı Nursaçan: İftiracılar en büyük zararı Kayseri'ye veriyor

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, düzenlediği basın toplantısında müdürlükle ilgili atılan iddialara ve 'Ağır Cezalık Oldular' başlıklı çıkan haberlere cevap verdi. Başkan Nursaçan, OSB'yi aslında kimlerin zarara uğrattığını açıkladı ve zarara uğratanların müşteki haline gelmesinin manidarlığına dikkat çekti. Nursaçan, iftiracıların en büyük zararı Kayseri'ye verdiklerini de dile getirdi.

OSB Başkanı Nursaçan: İftiracılar en büyük zararı Kayseri'ye veriyor
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, 1 Mart 2019 tarihinde sanayicilerin yüksek teveccühlerini kazanarak; Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’ni 4 yıllığına yönetmek için yeniden seçildiklerini; ancak demokrasiden istediğini alamayanların şikâyetleri sonucunda Kayseri OSB olarak 3 kez denetim geçirdiklerini söyledi. Diğer teftiş raporları gibi son müfettiş raporunu da bir bülten halinde basın mensupları ile paylaşan Başkan Nursaçan, basın toplantısını Ağır Ceza’ya giden dava süreciyle ilgili gerçekleri anlatmak için düzenlediklerini belirtti.

“Sanayicimiz için yargılanmaktan onur duyarız”

Bugüne kadar Kayseri OSB Yönetimi olarak asla denetimden korkmadıklarını ve veremeyecekleri hiçbir hesabın bulunmadığını vurgulayan Başkan Tahir Nursaçan, “Yasal olmayan hiçbir işimiz olmadı. Bugün de yargılanmaktan korkmuyoruz. Hatta sanayicimiz lehine yaptığımız işlerden dolayı yargılanmaktan ONUR VE GURUR duyuyoruz. Bizim üzüldüğümüz Sanayiciyi şikâyet edilecek duruma nasıl gelindiğidir. Şikâyet edenler ve ettirenler şahsımızı da aşmış, sanayiciler lehine yapılan uygulamaları ve dolasıyla Sanayicilerimizi şikâyet etmiş, üretimimizi ve üreticimizi zor durumda bırakmışlardır. Bizim Devletimize ve Milletimize bağlılığımız tam olduğu gibi Adalet sistemimize ve Yargılama Makamlarına da güvenimiz sonsuzdur. Adalet elbet tecelli edecektir” dedi.

Kayseri OSB’ye yönelik müfettiş raporları ışığında şikayete mevzu olan konuların Cumhuriyet Savcısı tarafından incelediğini ve kovuşturmaya geçilmesine dahi gerek görülmediğini dile getiren Başkan Nursaçan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yalnızca iddialar arasında yer alan, sanayicilerimiz lehine inisiyatif kullanıp elimizi taşın altına koyduğumuz kaçak yapılar konusundaki yaptırımlar ve yapı kullanma izin belgesi verilmesi konularına ilişkin Kayseri 11. Asliye Ceza Mahkemesinde hakkımızda dava açılmıştır. Bu noktada şu hususu ifade etmek istiyorum. Bizim yapı kullanma izin belgesi konusunda yaptığımız, bizden önce de Kayseri OSB’de yapılan, denetlendiğinde Türkiye’nin istisnasız tüm illerindeki OSB’lerde yapılageldiği görülecek olan ve hatta tüm şehirlerdeki belediyeler tarafından da gerçekleştirilen uygulamalardır. Kayseri OSB’de, kuruluşundan beri yapılan tüm fabrika binalarını ve hatta Kayseri ili sınırları içerisinde yapılan tüm binaları buyurun gezelim. Savcılık dosyası ya da müfettiş raporlarında bulunan eksikler nedeniyle yapı kullanma belgesinin usule aykırı gibi değerlendirildiği konular tüm binalarda karşımıza çıkacaktır. Gelelim 79 yapı kullanma izin belgesinin seçim yatırımı olduğu iddialarına. Dosyada bizleri şikayet eden müştekilerden birisi olan Emrah Dağdelen, bize karşı seçim kaybeden listede de yer alan bir isimdir ve söz konusu 79 yapı kullanma izin belgesinden birisi de onundur. Soruyorum size. Yapı kullanma izin belgesi ile karşımızda seçime giren sanayiciye de mi menfaat sağlamışız? Belki söz konusu belgeyi alan 79 kişi de karşı listeye oy verdi bunu bilmiyoruz. Çünkü bizler kim kimi destekleyecek ayrımı yapmadık. Bizler sadece ve sadece daha fazla yatırım ve daha fazla istihdam için gayret gösterdik. Bir de işin şu boyutu var. Müştekiler arasında Kayseri OSB’nin eski başkanı, iftira platformunun sözcüsü, bir iki sanayici ve Kayseri OSB’de çalışırken terör örgütü ile bağlantılı olduğu şüphesiyle Emniyet Müdürlüğü’nden bilgi istediğimiz ve gelen bilgilerde bu şüpheyi doğrulayan unsurları gördüğümüz için işine son verdiğimiz bazı kişiler var. Fetö/PYD iltisakı konusunda delil yetersizliği nedeniyle hakkında yargılama tamamlanamadığı için kendini aklanmış sayan kişi yapı kullanma izin belgelerini uygun bulup TC kimlik numarasıyla sisteme girip yazdıran ve onaylayan kişidir. Dolayısıyla belgede bir sahtecilik varsa bu sahteciliği bizzat yapan kişi budur. Bakın işin ne denli komedi olduğunu gösteren çok önemli bir hususa değineceğim. Defalarca haber yaptığınız için hatırlayacaksınız. 15-16 yıl önce 139 fabrikanın toplu temeli atılmış, 101 fabrikanın toplu açılış töreni yapılmıştı. O fabrikaların tapuları dahi yoktu, çünkü bizim dönemimizde tapuları çıkarıldı. Bakınız ben bu durumun yanlış olduğunu ifade etmiyorum. Yatırım için yatırımcılara her türlü kolaylığın sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Ancak, el insaf. Bir arsaya tapusu olmadan bina yapılmasına izin veren anlayış, şimdi çıkıyor binadaki bir odaya iki yerine üç lamba takılmış, bir büro bölünerek iki büro haline getirilmiş gibi basit detaylarla bizleri şikayet ediyor ve ne yazık ki birilerinin de desteğiyle bu şikayetler kabul görüyor. Savcılık iki hususla ilgili iddianame düzenleyip dava açıp diğer hususlarda takipsizlik verdi. Sonra yukarıda bahsedilen grup ile seçimde karşı listede yer alarak kaybedenlerden oluşan bir gurup tarafından hukuken itiraz etme hak ve hüviyetleri olmadığı halde karara itiraz ettiler. Hukuk sisteminde belki bin dosyada bir gerçekleşen bir ihtimal gerçekleşerek, Kayseri Sulh Ceza Hâkimliği tarafından takipsizlik kararı kaldırıldı. Burada da Manidar bir zamanlama yaşandı. 3 ay boyunca itiraz değerlendirmede beklerken, dosyada takipsizlik kararı veren Cumhuriyet Savcısının, isteği dışında istemediği bir yere tayin edilmesi beklenildi ve bu tayinden sonra, takipsizlik kararı kaldırıldı. Nitekim sonrasında dosyada görevlendirilen Savcı tarafından ivedilikle ve hiçbir detay içermeyen bir İddianame düzenlendi. Az evvel izah ettiğimiz yapı kullanma izin belgelerine ilişkin Anayasaya ve hatta tüm evrensel hukuk kurallarına aykırı şekilde hakkımızda 2. Kez İddianame düzenlendi. Belgeyi düzenleyen biz olmadığımız halde, bu evrakta sahtecilik olarak nitelendirildi. Amaç Ağır Cezada dava açılması için zorlamaktı, ama başta da söyledik, hiçbir ayırım yapmadan tüm sanayiciler için verdiğimiz yapı kullanma belgeleri yüzünden yargılanmaktan onur duyarım.”

“İftira atanlar iflah olmasın”

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetimine yönelik iftira atanlara sert bir şekilde seslenen Başkan Tahir Nursaçan, “İftiralara yönelik kırgınlığımız, kızgınlığımız ve bolca bedduamız var. Bunların ağızlarına rahat rahat aldıkları zimmetin, hırsızlığın, yolsuzluğun ne anlama geldiğini herkes biliyor. Rabbim alanı da, çalanı da perişan eylesin; ama suçsuz insanlara iftira atanları da iflah etmesin. Elhamdülillah Kayseri OSB’nin kayıp olan, ortada olmayan 1 kuruş parası, 1 dirhem malı yoktur” dedi.

Suçlamalar arasında yer alan GSM firması tarafından promosyon olarak verilen telefonlar, basın yayın harcamaları, Mirasa Sahip Çıkma Odası gibi konulardaki gerçekleri tek tek belgeleriyle birlikte açıklayan Başkan Tahir Nursaçan, dosyanın müştekisi olan OSB’nin Eski Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hasyüncü’ye de seslenerek, “Elektrik yoluyla zarara uğratma bizim yönetimimiz öncesinde elektrik alım satımı usulünde yapılmıştır. Tek terimli tarifeden alınıp çok terimli tarifeyle satılarak küçük sanayici büyük sanayici uğruna zarara uğratılmıştır. Bu tarifeyle Kayseri OSB de zarara uğramıştır. Ayrıca yeri gelmişken yeni müşteki eski Başkan’a sormak lazım. Zorlu Enerji ile Kayseri sanayicisine yüzde 10 indirimli elektrik verileceği yönünde anlaşma imzalanmış ve doğalgaz çevrim santrali kurulmuştur. Sanayici lehine olan bu anlaşma neden iptal edilmiştir? Sanayiciye tek bir kuruşluk indirim neden yapılmamıştır? Zorlu’nun aleyhine, sanayicimizin lehine olan bu anlaşmayı iptal eden eski Başkan’ın Zorlu Grubu ile tam da o dönemde ticari ilişkisinin başlamasının anlaşmayla ilgisi var mıdır? Sanayicimiz zarara uğrarken Eski Başkan bu grupla iplik ticareti mi başlatmıştır? Soru sormaya başlamışken devam edelim. Hatta Yeni Müşteki Eski Başkan’ın ismini de verelim. Ahmet Hasyüncü, kendi fabrika binan içindeki trafoyu OSB’nin milyonlarca lirasını vererek taşıtmak vicdanına nasıl sığdı? Bizlere iftira atanların ve attıranların, özellikle söylüyorum iftirayı attıranların önce dönüp aynaya bakmaları gerekir. Adalete, Devlete, Millete ve Sanayicimize inancımız sonsuzdur! Bizlere yetkiyi verenlerin yüzünü kara çıkaracak hiç bir işimiz yoktur. Ama bizler de mesleki kariyerlerimiz sanayici sıfatlarımız bir yana önce insan, baba, eş ve evladız. Masumiyet karinemizi lekeleyecek durumlardan herkesin kaçınmasını istiyoruz. Ağzı, yüreği ve geçmişi kirli insanların iftiralarına sessiz kalmayız, kalmayacağız. Onların kirli ajandalarında ne olduğunu bilmiyoruz ama bizim ajandamız bu şehre ve bu şehirde yaşayanlara hizmet etmektir” diye konuştu.