CHP'li Özel: Alınlarını karışlarız
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel, “HDP'yi savunmak HDP'lilerin işidir. Biz özgürlükleri ve demokrasiyi savunuyoruz.” dedi. AKP iktidarına da seslenen Özel, “Kendinizi Kaf Dağı'nda görüp, kendiniz dışındaki herkesi karınca görüp ezmeye çalışmayın. Karıncanın kardeşi var, o da Cumhuriyet Halk Partisidir. Bugünkü güçlerini ve baskıları fırsat bilip karşısındakilere haksız, hukuksuz şekilde siyaseten gücünün yetiremediğine bir başka şekilde üstüne gidenler şunu bilsinler, alınlarını karışlarız, bu kadar net söylüyorum.” diye konuştu.
CHP Kayseri eski Milletvekili Şevki Kulkuloğlu'na yönelik olarak açılan 6 davayı takip etmek amacıyla Kayseri'ye gelen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, partisinin il binasında basın toplantısı düzenledi. Özel'e toplantıda CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, İl Başkanı Feyzullah Keskin, 23 ve 24'üncü dönem Milletvekili Şevki Kulkuloğlu ile ona açılan davalarda avukatlığını yapan Yargıçlar ve Savcılar (YARSAV) Birliği eski Başkanı Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu da eşlik etti.
CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin, CHP'li vekillerin tarihe ışı tutacak bir davaları takip etmek için Kayseri'de olduklarını söyledi.
“BUNLAR YILDIRMA VE SİNDİRME DAVALARI”
Keskin, “Tarihe ışık tutacak olan bir davada yan yana geliyoruz. Neden tarihe ışık tutacak bir dava diyoruz, çünkü milletvekillerinin, milletvekili iken yapmış olduğu konuşmalardan yargılanmaması ile ilgili Anayasamız'da maddelerimiz var. Buna rağmen eski milletvekilimiz Şevki Kulkuloğlu'nun, milletvekili iken yapmış olduğu açıklamalardan dolayı hakkında defalarca, üst üste yıldırma ve sindirme ile ilgili davalar açıldı. Bu konuda kendisi de yılmıyor. Sayın Eminağaoğlu da hukuksal desteklerini sağlıyor. Grup Başkanvekilimiz Özgür Özel'e ve Milletvekilimiz Çetin Arık'a da desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum.” diye konuştu. Keskin'in ardından konuşan Kulkuloğlu'nun avukatı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Türkiye'de hukuki açıdan dünyada eşine rastlanılmayan gelişmelerin olduğunu belirtti.
“ANA MUHALEFET PARTİSİNE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMANIN
VE ORTAYA KONAN TAVRIN DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK”
Eminağaoğlu, şunları söyledi: “CHP ana muhalefet görevini kullanırken, bunu bir hak olarak yerine getirirken kendisine Anayasa'nın sağladığı haklar etki altındaki bir yargı organı önünde adeta sorgulanıyor. İktidar hiçbir biçimde kendi sesinin dışında başka bir ses duymak istemiyor. Bağımlı bir yargı ortaya çıktığı ve bağımsız bir yargı söz konusu olmadığı için hem bu konuda davalar açılıyor hem de açılan bu davalar bitmiyor. Bitmeyen bu davalar nedeniyle de Meclis'teki yasama çalışmalarına da adeta göz dağı verilmek isteniyor. Bu çalışmaları bu çerçevede dik durarak sürdürürseniz karşılığında karşılaşacağınız bunlardır ve adliyelerden kurtuluşunuz yok deniyor. Hukuk dışında, Anayasa dışında bir tavır sergileniyor. Bu tavır öyle bir aşamaya gelmiştir ki iktidar partisi dünyada eşi olmayan bir şekilde ana muhalefetsiz bir sistem düşünülemeyeceği gerçeğini gözetirsek tarafsız olması gereken bir cumhurbaşkanı ile yan yana olup ana muhalefet partisi hakkında suç duyurusu bulunabilme adımını dahi atmıştır. Bunun ne Türkiye hukuk tarihinde ne siyasi tarihinde ne de dünya hukuk tarihinde bir örneği yoktur. Bunu bir olağanüstü hal rejimiyle de açıklayabilmek mümkün değildir. Bunun karşısında durabilmek hukuk ve demokrasi içerisinde verilecek mücadele ile söz konusudur. Sayın Kulkuloğlu, bu mücadeleyi vermiştir. Bu nedenle adliyelerde davaları bitmemekte ve devam etmektedir. Aynı çerçevede aynı açıklamalarla bu mücadele verilmektedir ve verilecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nde hukuk ve demokrasi sadece iktidarın hukuku olarak dayatılmaktadır. Bu nedenle adliyelerden çözüm ve sonuç kolay kolay çıkmamaktadır. İktidarın hukuku değil, herkes hepimiz için her alanda hukukun üstünlüğü için mücadeleyi veriyoruz ve vermeye de devam edeceğiz.” Daha sonra konuşan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise, eski Milletvekili Şevki Kulkuloğlu'na açılan davaların tüm eski ve mevcut vekillere gözdağı verme amacı taşıdığını savundu.
“KULKULOĞLU'NA, 2 ÖZHASEKİ, 1 ELİTAŞ, BİRİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN, BİRİ DÖNEMİN EMNİYET MÜDÜRÜ BİRİ DE BAŞSAVCI VEKİLİ TARAFINDAN AÇILMIŞ OLAN DAVA VAR”
Özel, “CHP Grup Başkanvekili olarak bugün Milletvekilimiz Çetin Arık ile birlikte 23 ve 24'üncü dönem milletvekilimiz sayın Şevki Kulkuloğlu'na açılmış olan 6 davayı izlemek üzere buradayız. Varlığımız sadece kendimizle ilgili değil. Hem sayın Genel Başkanımın hem de 133 milletvekilimizin iradesinin bugün Kayseri Adliyesi'nde olacağını ve sayın Kulkuloğlu'nun yanında ve arkasında olduğumuzun altını çizmek isteriz. Sayın Kulkuloğlu, milletvekili iken meclis kürsünde ya da meclisteki basın toplantısı salonunda ve oralarda kullandığı ifadeleri siyasi faaliyetleri çerçevesinde dışarıda tekrar ettiği sırada ve kullandığı ifadelerden yargılanıyor. Bu kürsü dokunulmazlığı demektir. Milletvekilleri, Meclis kürsüsünde söylediği sözler, yaptığı açıklamalar ve bunları dışarıda tekrar etmekten asla sorumlu tutulamazlar. Bugün sayın Kulkuloğlu'na, 2 Özhaseki, 1 Elitaş, biri Recep Tayyip Erdoğan, biri dönemin emniyet müdürü biri de başsavcı vekili tarafından açılmış olan, içeriğe bakıldığında da tamamen siyasi suçlamalarla kendisi bugün burada susturulmaya, sindirilmeye çalışılıyor. Ama bu Sayın Kulkuloğlu üzerinden şu an Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve Meclis'teki diğer muhalefet partilerinde siyaset yapan milletvekillerine verilen bir gözdağı, bir had bildirmedir. Bakın denilmektedir, önceki dönem milletvekili konuştu, muhalefet ederken yutkunmadı, söylemesi gerekeni söyledi, şimdi yargı eliyle ondan hesap soruyoruz. Bu hepimize verilmeye çalışılan gözdağıdır. Bunun karşısında sesiz kalmamız, sinmemiz, susmamız düşünülemez. Bugün sayın Kulkuloğlu'na sorulacak her soruyu kendimize CHP'ye sorulan, Sayın Kulkuloğlu için istenecek her cezayı CHP'ye kurumsal kimliğine ve demokrasiye karşı istenen cezalar olarak görüp, verilecek her cezayı Türkiye'deki demokrasiye ve cumhuriyet değerlerine verilmiş cezalar olarak değerlendirdiğimizi açıkça ifade ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“MAHKEMELERİN İKTİDARIN SOPASI, DEĞNEĞİ OLARAK KULLANILMASINI KINIYORUZ”
Açıklamasında, “Hukukun araçsallaştırılmasını, mahkemelerin iktidarın sopası, değneği olarak kullanılmasını kınadığımızı, doğru bulmadığımızı ifade etmek isteriz.” ifadelerini de kullanan Özel, şunları söyledi: “ Ayrıca milletvekillerinin yargılamaları ile ilgili usullerin tamamen terk edildiği, 6 ay sonra bu davaların hiç birisi açılamazken en erken açılmış olanların 6 ay 15 gün sonra açıldığı, aslında bu davaların esasa girilmeden usul yönünden bakıldığında da reddedilmesi gereken davalar olduğu gerçeğinin de altını çiziyoruz. Sayın Kulkuloğlu'nun yargılanması demokrasinin, düşünce özgürlüğünün, dokunulmazlığına rağmen eski milletvekillerin ve mevcut milletvekillerine gelecekte siz bu duruma düşeceksiniz. Şimdiden ağzınızı açarken hesabınızı kitabınızı iyi yapın diyerek onlara bir oto sansür zorlamasının ve doğrudan yerinde muhalefetin denetlenmesinin ve muhalefetin iktidarın istediği gibi şekillenmesi için eğilip, bükülme çalışmasının yansımasıdır.”
“BUGÜNKÜ GÜCÜNÜZE GÜVENMEYİN”
İktidar partisi mensuplarına seslenen Özel, “Bugünkü gücünüze güvenmeyin.” çağrısı yaptı. Özel, “ Bu şehirde iktidar partisinde siyaset yapan herkesi uyarıyoruz. Bugün güç elinizde diye bugün birlikte yürüdüğünüz, aynı menzile birlikte gittiğiniz, daha bundan önceki, 1 Kasım 7 Haziran seçimlerinden önceki tüm seçimlerde finans desteği sağladığınız, sizin taşıyıcı kolonunuz, ayrılmaz parçanız, mütemmim cüzünüz, yol arkadaşınız, taşeronunuz ya da üst işleriniz olan bir cemaatle düştüğünüz çelişki ve 15 Temmuz'da yaşananları fırsat bilip o hain darbe girişimine karşı mücadele ediyor görüntüsü altında kendi darbesini yapan bir iktidarın bugün geldiği noktada hukuku araçlaştırmasını, hukuku siyasetin aleti haline getirmesini not ediyoruz. Bugün burada siyaset yapan iktidar partisindeki herkese söylüyoruz, kendinizi Kaf Dağı'nda görüp, kendiniz dışındaki herkesi karınca görüp ezmeye çalışmayın. Karıncanın kardeşi var, o da Cumhuriyet Halk Partisidir. Bütün Cumhuriyet Halk Partililerdir. Bütün demokratlardır. Bundan sonraki süreçte ağzınızı açıp Cumhuriyet Halk Partisi'ne söz söyleyen herkes, buradaki AKP siyasetçilerinin hepsi bunun ne hadleri olduğunu ne de hakları olduğunu bilsinler. CHP'nin ne aktif milletvekilleri ne geçmiş dönem milletvekilleri ne il ilçe başkanları ne de daha henüz partiye kaydolmuş yeni üyesi sahipsiz değildir. Bu baskıları fırsat bilip karşısındakilere haksız, hukuksuz şekilde siyaseten gücünün yetiremediğine bir başka şekilde üstüne gidenler şunu bilsinler, alınlarını karışlarız bu kadar net söylüyorum.
“BOŞUNA EĞİP, BÜKMESİNLER HDP'Yİ SAVUNMAK HDP'LİLERİN
İŞİDİR. BİZ, CUMHURİYETİ VE ÖZGÜRLÜKLERİ SAVUNUYORUZ.”
Özel, basın toplantısında HDP Milletvekillerinin tutuklanmalarıyla ilgili olarak yöneltilen soruya da, HDP'yi savunmak HDP'lilerin işidir. Biz cumhuriyeti ve özgürlükleri savunuyoruz.” yanıtını verdi. Özel, şöyle konuştu: “ 15 Temmuz akşamı sert mücadele içinde olduğumuz, yıllarca yaptıkları siyasetin her bir noktasına itirazımız olan Adalet ve Kalkınma Partisi'ne, onların geliştirip palazlandırıp devlete yerleştirdikleri, orduya yerleştirdikleri, polise yerleştirdikleri tarafından darbe yapılınca tek söz söyledik. Seçimle gelen seçimle gider. Bu sözümüzü şimdi eğip, bükmeye çalışanlar var. Genel Başkanımız açık ve net şekilde söyledi. Darbeye karşı çıkıp iktidar partine karşı yapılan bu darbe girişimini Meclis'e, demokrasiye Meclis'e ve cumhuriyete yapılmış bir darbe girişimi olarak görüp, karşı çıkan CHP o gün ne diyorsa bugün de bunu söylüyor. Net söyleyelim seçilmişlerin seçimle gitmesi esastır ama bu seçilmişlere suç işleme hakkı vermez. Bu seçilmişler suç işlediyse onlara yargı mercileri tarafından yapılan çağrılara uymama ve meydan okuma hakkı vermez. HDP milletvekillerinin bu açıklamalarından sonra zorla götürmeyi, bir gece yarısı operasyonuna, terör operasyonuna dönüştürmeyi, onu fırsata çevirerek algı yaratmaya çalışan hükümete sunu söylemek lazım. Milletvekilleri tutuksuz yargılanırlar. CHP olarak tutuklu yargılanan HDP milletvekillerine değil, sahip çıktığımız şey anayasa ve özgürlükleredir, demokrasidir. Çünkü geçmişte 1990'larda yaşanlardan sonra o zaman bu mücadeleyi en sert şekilde ortaya koyan isimler, Mecliste siyaset yapsınlar diyordu. Bugün içerde tutulan her milletvekili ona oy veren halkın iradesini temsil edemezken, bu kişilerin PKK'nın kucağına itilmesi daha doğrusu iktidar partisi eliyle PKK'nın güçlendirilmesine araç olmamak önemli. Bu Türkiye'de, PKK'yı güçlendirecek olan ne varsa karşısında Cumhuriyet Halk Partisini bulur. Biz CHP olarak iktidar partisinin geçmişte PKK'nın palazlanmasına, hendekleri kazıp sadece Kayseri'de bu hendekler yüzünden 20 evladımızın şehit olmasına, Türkiye'de 800 evladımızın şehit olmasına neden olan o hendekler, çukurlara gömülen bombalar sırasında Tayyip Erdoğan talimatı ben verdim diyordu. Verdiği talimat şuydu; MİT'e duyma, Vali'ye görme, askere önünden geçse de müdahale etme, silah sıksa da karşılık verme diyorlardı. HDP'yi savunmak HDP'lilerin işidir. Biz, cumhuriyeti ve özgürlükleri savunuyoruz.”
Haber/Foto:Cafer ZENGİN/Güler Ruhsar AKTAŞ