Akar'dan Mavi Vatan çıkışı: Kimileri denizde boğuldu, kimi çukurlarda gömüldü

CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan'ın 'Mavi Vatan masalı' sözlerine karşılık veren AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, 'Ana Vatan, Gök Vatan ve Mavi Vatan'ı parçalamak isteyenlerin akıbetinin malum. Bunlardan kimileri denizlerde boğuldu, kimileri dağlarda, çukurlarda gömüldü' diye konuştu. Ayrıntılar Kayseri Olay haber bülteninde…

Akar'dan Mavi Vatan çıkışı: Kimileri denizde boğuldu, kimi çukurlarda gömüldü
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan’ın  ‘Mavi Vatan masalı’ sözleri yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Tan’ın açıklamalarına karşılık TBMM genel kurulunda konuşan AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, ‘Bazı konuları tespit etmemiz lazım. Bunlardan birincisi ana vatan, gök vatan, mavi vatan, yavru vatan; ayrılmaz bir bütündür. Ayrılamaz, parçalanamaz. Parçalamak isteyenlerin akıbeti malum; bunlardan kimileri denizlerde boğuldu, kimileri dağlarda, çukurlarda gömüldü.‘ dedi. 
Mavi vatan’ın denizlerdeki misakimilli olduğunu belirten Akar, açıklamalarını şöyle sürdürdü: ‘Mavi vatan Karadeniz'de, Ege’de, Akdeniz’de karasuları, kıta sahanlığı münhasır ekonomik bölge, deniz yetki alanları dâhil denizlerimizin altındaki ve üstündeki her türlü hak, alaka ve menfaatlerimiz yani denizlerdeki Misakımillî’mizdir, millî meselemizdir. 12 bin kilometre kıyı, 462 bin kilometrekarelik deniz alanıyla mavi vatan açık bir gerçektir, masal değildir. Uzaktan yakından, birçok devletin çevre denizlerimizdeki imkân ve fırsatlardan yararlanmak için her türlü gayreti gösterdiği bir ortamda görev yapıyoruz, her türlü gayreti gösterdiği bir ortamda görev yapıyoruz. Bu görevler sırasında kullandığımız İHA’larımız, SİHA’larımız, MİLGEM, TCG ANADOLU’muz ve diğer Türk savunma sanayisi ürünlerimiz gerçekten bir masal değil hayatımızın gerçekleridir. Bir gemimizin karaya dayanmadan 182 gün denizde kalması, Deniz Kuvvetlerimizin bir yılda 200 bin saat seyir yapması bir masal değil bir rekordur.  Devletimizin askeriyle, siviliyle her türlü kahramanlık ve fedakârlığı göstererek hak, alaka ve menfaatlerimizi korumasını masal olarak nitelemek gerçekten büyük bir gaflet, büyük bir ayıp ve büyük bir talihsizliktir. Hele hele, bunun yıllarca Dışişlerinde görev yapmış olan bir milletvekilimiz tarafından dile getirilmesi ise gerçekten akıllara ziyan ki ben birçok CHP'li milletvekili arkadaşımızın da bizlerle aynı, benzer görüşleri paylaştığına inanıyorum. ‘

Konuşmasının son bölümünde muhalefet milletvekilleriyle diyaloga giren ve öfkelendiği gözlemlenen Akar, açıklamalarını şöyle sürdürdü: ‘Masalın unsurları var, çeşitli unsurları var. Bu unsurlardan hiçbiri mavi vatan için geçerli değil. Mavi vatanı masal olarak nitelemek, mavi vatana ‘masal’ demek ne demek? Türkiye’nin denizleşmesini engellemektir, Türkiye’yi Antalya Körfezi’ne hapsetmektir, dünya ile dost ve kardeş ülkelerle deniz ulaşımını kesmek ve tarihî kazanımlarımız ve dayanışma ve iş birliğimizi tahrip etmektir; Türk Silahlı Kuvvetlerinin deniz ve hava unsurlarının harekât kabiliyetini sınırlamaktır. Devletimizin bekası, çocuklarımızın hakkı, milletimizin geleceği olan doğal gaz ve petrol yatakları başta olmak üzere denizlerin altındaki ve üstündeki zenginliklerden yani hakkımızdan vazgeçmektir. 10 kilometrekarelik Meis’e 41 bin kilometrekarelik münhasır ekonomik bölge (MEB) vermektir ve EGAYDAAK dâhil adaların silahlandırılmasına ve gayrimeşru olarak kullanılmasına onay vermektir.  Sayın milletvekilleri, atalarımız 7 iklim, 3 kıtaya barış, huzur, istikrar ve adaleti götürmüştür. Başta Azerbaycan, Libya, Somali olmak üzere dost ve kardeş ülkelerle tarihî ve kültürel bağlarımızı korumak ve geliştirmekte kararlıyız, bunun gayreti içerisindeyiz.  Küstahça, alçakça ülkemize, Sayın Cumhurbaşkanımıza dil uzatan siyonazi, bebek katili Netanyahu çetesi       -bilinen- en az 40 bin kişinin hayatına mal olan katliam ve soykırımla tüm bölgeyi, giderek tüm dünyayı ateşe atarken bizler de Türkiye olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri olarak Ege’de, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta kendi haklarımızı ve Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını korumakta azimliyiz, kararlıyız ve çok şükür buna da muktediriz. Bugüne kadar hiçbir oldubittiye izin vermedik vermeyeceğiz; bunu da herkesin bilmesi lazım. Sayın milletvekilleri, bir tarafta bizlerle aynı, benzer görüşleri açıklayan emekli asker, Cumhuriyet Halk Partili bir Genel Başkan Yardımcısı; diğer tarafta yıllarca diplomat kimliğiyle dolaşmış, yerlilik ve millîlikle hiçbir izahı olmayan görüşlere sahip bir başka Genel Başkan Yardımcısı. Bildiğimiz kadarıyla bu görüş ve açıklamaların Cumhuriyet Halk Partisinin anlayış ve yaklaşımına da aykırı olduğunu değerlendiriyoruz. Önceki açıklamalar da dikkate alındığında Sayın Tan’ın kime, neye, hangi amaca hizmet ettiğini anlamakta gerçekten güçlük çekiyoruz. Bu arada, arkadaşlarımız, vatandaşlarımız giderek Sayın Tan’ın pasaportunun rengini soruyor. Siz Cumhuriyet Halk Partisi Grubundan bunun cevabını ve izahını bekliyoruz.’ 
Akar, kendisine tepki gösterenlere, ‘Dinleyin ya, dinleyin! Laf söylüyoruz, dinleyin! Otur yerine konuşma, oturduğun yerden konuşma!’ diye tepki gösterdi.